-kuş gibiyim. fakat kanatlarım yok. -sigarayı günde 2 pakete çıkardım. elimden gelse, ekmeğin arasına azık ederim. -daha geçen gün, yaklaşık 2 ay önce, elimde kendimi asacağım iple dolaştım evimde. o ipi tavana geçirebileceğim bir ilmek bulamadım. mimari, ölmemek için tasarlanmış. -elim ayağım tutmuyor bugünlerde. sanki iç organlarım boşaltılmış. bir süs hayvanı gibiyim. -insanların bu kadar çok sevgi açlığı çekerken, sevgisizliği tercih etmesi zoruma gidiyor. -hayat için yaşlı bir dostum orospu demişti. tanrı ise pezevenk olsa gerek.. -annemi özleyemiyorum. -babamı da. -zaman akıp geçiyor. ve ben hala önümden akıp geçen zamanla elimi yüzümü yıkayamıyorum. -içim acıyor her dem. -kan kusuyorum artık. tadı güzel.. -hayatımın öyle bir noktasına geldiğime inanıyorum ki, ötesi yok. -çıplakken ruhum arınıyor. -bu aralar sürekşli başım ağrıyor.. özellikle de geceleri. -gökyüzümü çaldılar.. -ordu mensubuyum bu aralar. savaş çıksa ne yaparım, bilmiyorum.. -ana caddelerde çırılçıplak koşmak istiyorum.. -tanrı beni
yanlış anladı. -kısa saçlarımla, yelesi kesilmiş bir aygır gibi hissediyorum kendimi. -sabahtan beri yataktan çıkmadım. ruhum bir yatalak artık.. -çocukluğumda hep bugünlerin hayalini kurardım. çocukluğum bitti. bugünler ise iki yüzü keskin bir bıçak gibi. tutamıyorum.. -gitmek istiyorum. sadece gitmek. fakat biliyorum.. insanlar her yerde.. -insansız bir varoluş arzuluyorum.. ya da varoluşsuz bir insan. farketmiyor.. -zaman denen kapana kısıldım kaldım.. -dua etmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki. tanrı'dan ümidi kesmiş olmalıyım.. -bir kadın düşlüyorum hep. beni kavgalarımdan çekip alacak. kısa saçlı kafamı göğsüne bastırıp. her deliliğimi yaşamama bağlayacak. dengesizliklerimden keyif alacak bir kadın.. güzel kokacak. teni mezarım olacak bir kadın. gamzesi olacak.. dudakları güzel.. öleceğim onda. nefesim kesilecek. kalbim duracak. topuklarını okşayacağım. sırtını öpeceğim. ellerini koklayacağım. parmaklarını öpüp, emeceğim.. bir kadın sadece. bu kadar çok dişi varken evrende, benim istediğim, arzuladığım, sadece bir kadın. arınmış olacak tüm insani hırs ve bencilliklerden. annemden daha onurlu olacak. kız kardeşimden daha gururlu. konu bne olduğumda, yok sayacak her şeyi. gerekirse kendini. bir kadın sadece.. derdimin dermanı o çünkü. ruhumun ilacı o.. ben onun ruhuna ve tenine girdiğimde, orada kalacağım. bir daha incinmeyecek ruhum. kırılmayacak kemiklerim.. etlerim dökülmeyecek.. gözlerim açılmayacak sonuna kadar. yumacağım.. ve öylece kalacağım. o'nda.. -zaman benim. geleceğe düşüyorum. -bir fırsatlar ülkesinin başbakanıyım sanki.. nemalanan gidiyor.. -ayrılıkları sevmiyorum. yine de insanı özüne döndürüyor. bencilliğine. pisliğine.. -bomboşum.. -ölsem, kanım akmaz. -sıkışıp kaldım.. ya da sığışıp.. bilmiyorum. -inancım yok artık.. tanrı bile ona sunduğum hakkı kaybetti. -neden her hayal kırıklığımda tanrıya kızıyorum, bilmiyorum.. her şeyin planlayıcısı o olduğundan olsa gerek. -ya tanrı yoksa? kaldıramam bu yokluğu.. umarım vardır. -cennetten kovulmadım ben.. cehennemden kapı dışarı edilmiş olabilirim ama. -uçmak istiyorum.. midem kalka kalka hem de. sadece uçmak.. -insanın bir evi olmalı.. soğuk kışlalarda aklım geçen en net düşüncelerden biris buydu. insanın bir evi olmalı. o evde de bir hayatı. yani kadını.. -adrenalin bağımlısı aptallar gibiyim. tek farkla. ben hayat bağımlısıyım. -yazacak o kadar çok şey var ki. yetişemiyorum düşüncelerime. -yağmurdan nefret ediyorum artık. mutsuzluğumun ve yalnızlığımın fonu olduğundan olsa gerek.. -kendimi öldürmekten korkuyorum. -bu kadar çok yaşamayı isterken, nedir bu ölüm sevdam. bilmiyorum.. benim cehennemim de bu olsa gerek. -"başkaları cehennemdir" demiş üstad. yanılıyor. başkaları kabir azabıdır.. diş ağrısıdır. doğum sancısı... cehennem ne ki! -izafiyet teorisini, askerken bulmuş olmalı aynştayn abi.. -bir gün tüm kitaplarımı ve dvdlerimi yakacağım.. belki kendimi de.. bilmiyorum.. -artık, yazdığım bir yazıyı dahi geri dönüp düzenlemek istemiyorum.. bu kadar özeni ve ince düşünceyi hakeden kim? -salaşım.. hiç olmadığım kadar hem de.. -kedinin oynayıp da karman çorman ettiği bir yumağım.. lütfen ucumu bul.. ve sök beni!! -ayaklarım yere basmıyor artık.. çok mutlu olduğumdan değil.. ayaklarımı bileklerinden kestiğimden.. -hayat, ben geğirdikçe genzime kaçıyor... -bazı anlarda, vahşi bir hayvan gibi oluyorum.. lütfen uyutun beni. morfinle değil. masalla. ya da masal gibi bir sevişle.. sevişmeyle.. -gözlerim kan çanağı.. buyurun içelim.. -hayatımın galası bitti.. şimdi siktirip gider misiniz lütfen!!..
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder