içimden "hep bu zamanı bekliyordum" hissiyatı ile başladığım konuşmalarımda bile bir eksiklik, bir kusur, vicdani bir rahatsızlık, tatminsizlik, kendimi, dahası sevgimi ifade edememiş olmanın acısı her daim olmuştur. aslında hiç bir zaman "hep beklediğim an" dediğim zamanın hakkını veremedim. "hep beklediğim an" lardan sonra yaşanılan benzer hayalkırıklıkları "gerçekten beklenen an"ında kıymetini bırakmadı. farkettim ki "hep beklediğim an"ların hiç biri "beklenilen zaman"a layık olamamıştı. çünkü ben hepsinde yarım kalmıştım, hepsinde affalayıp tökezlemiştim. neyi yaşadıysam ona hep geç kaldım sanki. aynı havayı solumaktan, bazen de aynı karede yer almaktan utandığım insanlar var ve ben bunu yüzlerine söyleyemiyorum, çünkü çoklar ve her gün çoğalıyorlar. sonsuz döngüye giren kodlar beni çok üzüyor lan. yemin ederim, küçük çocuk gibi hisleniyorum heyecanla yazmayı bitirdiğim bi kod sonsuz döngüye girdiğinde. ben nerde hata yaptım lan, ben nerde yanlış yaptım.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder