18 Nisan 2012 Çarşamba

Kuşadası Beko Servisi

*gaf yapmadığı konuşması yoktur. dönüp de hiç bir gafında hatalıydım pardon da demez, diyemez. ya danışmanları düzeltir, ya sempatizanları. gensoru önergesi vermeye, bu da artık yalama oldu der. gücü olan doğalgazı kullansın der, kendini aradan çeker. "valime dokundurtmam dediniz, ama yargı ceza verdi?" sorusuna "öyle mii ? vermişlerdir" gibi alaycı ve takmaz bir üslubla cevap verir. her fırsatta yargının üstünlüğünü tanımadığını belli eder. kimi zaman ulemayı bile yargıdan önde tuttuğu beyanatlarına rastlanır. *yandaş olmayan gazeteciler harici kimsenin karşısına çıkmaz, sipariş olmayan soruların çıkacağı ortamda bulunmaz mesela bu konuda ortalama bir vatansever olarak oturup 2 dakikada 3 soru çıkartırım, ve başbakana bunları yöneltirim. ekran karşısında biteceği an olur, işte orada her zamanki kozunu kullanır, "provokatör müsün? bu marjinal ideolojik görüşe mensup kişileri kim getirdi?" diye azarlar.. onun ses tonunda onun el kol ve hareketleriyle meydan okur tavırlarda üzerine gidecek olduğumda ise, ben gözaltına alınırım. millet " padişahım çok yaşa,

Kuşadası Beko Servisi

cevabını çok güzel verdin" der. *recep ivedik karakteri gibi, benimsenmiş ve sineye çekilmiş bir "asabi ama karizmatik" olma durumu vardır. nasıl ki recep ivedik karakterinin hayvanlık derecesinde kabalığı, ölçü bilmez tavırları ülke insanının çoğunda güldürücü öge olmayı başarabilmişse, takdir toplamışsa, gene o kitlenin başbakana bakışında da; " asabidir, serttir, ama karizmatiktir, iyi hatiptir, alternatifsiz liderdir " sonucu çıkmaktadır. halkın beğenisini kazanan şeylerden bir tanesi; kendinde olmayan, başkasında olduğunda ise yakışan aykırı bir duruşun, çevreye verdiği zarar ne olursa olsun, başarılı bir biçimde, alternatifsizce yansıtılışıdır. işte rte'nin de başbakan olmasında, adaşının topladığı ilgi ve beğeni algılarıyla parallelik olması yatar. bu halkın beğenisini kazanmada böyle bir durum vardır.

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder