geçen hafta elimin üzerini yaktım. tabir-i caizse dede götü gibi buruşmuş deriyi gördükçe sinirim bozuluyor. ben de kendimi kavga esnasında darbe alan, iyi niyetli süfer kahraman olduğuma inandırdım.. yanık izini her gördüğümde onurlu bi mücadele verdin kızım, bu da onun eseri falan diye kendimi avutuyorum. fırının ızgarasına yapıştırdıydım oysa. 260 derece.. stainless steel'i bir kaç yıl öncesine kadar uluslararası bir bıçak şirketi sanıyordum taa ki arkadaş ortamında o potu kırdıgım ana kadar. üstelik ingilizce hazırlık sınavları a+ ile geçen birisi olmama rağmen... tabi bir de solingen var.
allahtan onun marka oldugunu biliyordum. evet... yoksa!! bende bi eski sevgili vardı evlerden ırak. çok kötü şartlarda, sevgisiz yetiştirilmişti. hatta ailesi hiç yanında olmamıştı. psikolojisi allak bullaktı. hayata hırslanmış, gözü dönmüştü. sürekli gardı havada bekliyordu. çat pat laf ebeliği öğrenmiş, geleni gideni tersliyordu. hayattaki en büyük isteği ise herkesin onu sevmesiydi. herkesin ama herkesin... sevmeyen deliydi.. çok zor şartlarda makina mühendisliğinide bitirmişti. *. çarpık düşünceleri vardı * ** neyse ben bu çileyi baya bi çektim. akabinde ayrıldık.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder