bir bitkinlik var üzerimde, yıpranmışlık, eskisi kadar dinamik hissetmiyorum kendimi. uykum gelince uyumaya, sabah gözlerimi açınca yataktan kalkmaya üşeniyorum. artık yaşamak da uyumak da eskisi kadar tad vermiyor, anlamlandıramıyorum kendimce, sebebi bu sanırım. -gömlek değiştirir gibi sevgili değiştiren insanlardan nefret ediyorum, ve de sebebini sorunca “eski sevgilimi unutmak için” diyorlar sebep olarak yeni ilişkiye başlama aşamasını, anlam veremiyorum, bunu nasıl bu kadar kolay yapıyorlar aklım ermiyor. sevgi kavramı olayın temelinde yatan sanırım, insanların gerçek sevginin tanımını bilmediklerini düşünüyorum, ve de sevginin güzellik, emek istediğini. bu tip
insanlardan nefret ettiğim kadar hayatının aşkını genç yaşlarında bulup aralarındaki sevgi birbirlerine bakışlarından anlaşılan insanları takdir ediyorum, imreniyorum da. - ülkem için çok büyük endişelerim var, kendi adıma değil, zaten hayatın belli bir kısmını kör topal geçirdim, ama bizden sonraki nesiller için güzel şeyler göremiyorum. ülkemdeki devlet yapısı, eğitim, sağlık, iletişim gibi temel taşlar hiç sağlam değil, her geçen gün karşıma çıkan saçma olayları, haberleri gördükçe inceden bir içim gidiyor her seferinde. - 3 haziran ve 2 temmuz tarihlerine düğün yapan insanlardan nefret ediyorum. geçen senelerde hep bir akraba düğünü oldu bu günlerde, bu sene yine varmış. - hasret gültekin’i çok özlüyorum. kendisinin katledildiğine yaşım küçüktü, sonradan tanıdım kendisini. kısa sürede yaptıklarını gördükçe ona olan özlemim artıyor. keşke yaşasaydı dediğim insanların başında geliyor. şimdiden karar verdim, ilk çocuğumun adı hasret olacak, benim tarafımdan önerilecek isim bu yani, cinsiyet önemli değil.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder