bugün yayımlanan bir röportajda; "türkiye'de sizi en çok rahatsız eden şey nedir?" sorusuna, -bu ülkede herkes kendini ezilmiş ve öteki hissediyor.orana baktığınızda ülkenin yüzde 99'u ezilmiş hissediyor.ben de kendimi yetişme çağlarımdan büyüyene kadar ezilmiş hissediyordum. gibi bir cevap vererek gülümsetmiş insandır..ki kurduğu cümlede pek gerçekçidir, haklıdır.son klibinde gördükki artık her gece barda gönlüm hovarda modunda istanbul gecelerinde gezip, içki şişelerinde balık olmaktan bu gencin seside çatal çatal olmuş bi garip çıkar olmuş, iyice çekilmez olmuş.
zamanın birinde müşfik kenter bir radyo programında, ismini vermeden, söylediği şarkıların sözlerinin müziksiz okunduğunda şiir değerinin olduğuna, yazdığı sözlerle bir şarkıcı kadar şair kimliği de taşıdığına inandığı birinden bahsetmişti. daha sonra bahsettiği kişinin yazdığı şarkılardan birinin sözlerini eşsiz yorumuyla okumaya başladı.. alim değil arif hedonist. beyin korteksi göz göz olmuş,
nöronal sinapsları duvara dolanmış sarmaşıklara benzer ademoğlu. ''parayla saadet olur mu?'' klişesi sorulduğunda ''hayat acı ve mutlulukların toplamıdır; para acıları azaltabilen şeyler satın alabildiği için kişinin hayatındaki mutlulukların oranı artar ve para göreceli bir mutluluk sağlar, mutlu olunmuş gibi gösterir..'' demiş yücelik. "ben oyumu ödp'ye vericem ve kararsiz olan herkese de oylarini ödp'ye
vermelerini tavsiye ediyorum" "bu ülkede parası olmadığından şarkılarımı internetten indiren gençler, buna devam edebilir problem değil; ama bunları cd'ye kaydedip dışarda sattıran adamları sevmiyorum" "ilk tecrubemi genelevde yasadim. bi daha oralara dusmeyecegimiz de belli diil" gibi duydugum veya bizzat okudugum demecleriyle turkiye'de bir unlu icin gorulmedik bir samimiyet tasiyan sirin adam, iyi sarkici.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma