sağımı, solumu hala karıştırıyorum ben. saat kullanırken öyle ayırt ederdim, şimdi o da yok, takamıyorum. salak sülek durumlara düşürebiliyor insanı.. tam bi dengesizim, itiraf ediyorum. kabullendim yani, dengesizim. yoksa yillarca kacmak icin ugrastigim ülkeye, tam da kacmisken, basarmisken niye geri döneyim di mi? ama utanmadan dönüyorum iste. dışımdaki kabuğu korumak gün geçtikçe zorlaşıyor peder, sonunda ne mal olduğumu anlayacaklar diye korkuyorum. havalardan mı bilmiyorum ama bugünlerde nerede olsam başka bir yerde başka ve daha önemli bir şeyleri
kaçırmışım hissine kapılıyorum. panikle televizyonun karşısından kalkıp kitaplara sarılıyorum. bana pek yardımcı olduklarını söyleyemem. kitaplar genellikle bana ne kadar cahil, bilgisiz olduğumu hissettirirler. onlara mucize hayaliyle yaklaşan birine böyle hissettirdikleri için kızıyorum ve kapatıp bilgisayarı açıyorum bu kez. salak salak ekrana bakıyorum. yüzü olmayan hayaller... gerçeğin nerede başlayıp nerede bittiğini kestiremiyorum. kendime biraz acımak istiyorum bugünlerde ama sonuçları genellikle yıkıcı olduğu için bundan da korkuyorum. "daha iyi biri olabilirdim", diye düşünüyorum, "başka biri olabilirdim."
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder