cem yılmaz güzel ev yemekleri yapan ucuz, öğrenci işi bir lokanta gibiydi hep; ev yapımı lezzetli yaprak, lahana sarmalarını, mücverleri, ısırgan otlu, peynirli börekleri öksüz doyuran porsiyonlarda tabak tabak, patlayana kadar yedik şimdiye kadar, tatları damağımızda kaldı. cem işleri büyüttü zamanla, nişantaşı'ndaki afili restoranında büyük tabaklarda küçük posiyonlarla servis yapıyor artık. üç tanecik köfteden oluşan bir porsiyonu kereviz sapıyla, gül şeklinde domates kabuğuyla, fesleğenle, bolonez sosla süslemeye başladı. servis sunum çok güzel, bir numara, muhteşem de, köfteye doymak isteyenleri kesmiyor kereviz sapları. hiç bir şeyini komik bulmadığım, bunun için de "sen anlamazsın incelik gerek." gibisinden gülünç eleştiriler alacağımı düşündüğüm komedyen. tam da türk halkı'nın bayıldığı bitirim rollerin, olmadık durum esprilerinin adamıdır. bana göre son derece sığ ve bayat espriler yapmakta, anlamak için de altyapıya falan gereksinim yok, kendimizi kandırmayalım. "havuza ya girersin ya içine işersin.", "ömer seyfettin değil save ettin o yüzden adamın eserleri hâlâ okunuyor." gibi sen ben yapsak "iğrençsin." tepkisi alacağı espriler için bir adama "büyüksün, rakipsizsin." deniyorsa ben demiyorum kardeşim. kimsenin zevkine bir şey diyecek değiliz elbette, ancak genellikle bu adama gülmek gözlemlediğim kadarıyla "herkes gülüyor ben de gülmeliyim." koşullanması ile "görünce gülesim geliyooo napiyimm." güdülenmesi arasında gidip gelmekte. belki de ben türk işi mizahtan fazla hoşlanmadığım içindir, bilemem. ancak gözümde ne orijinâldir ne de en büyüktür.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder