annem bugün hediye olarak verilmek üzere iki adet japon balığı almış. büyük bir vazoya benzer kasenin içinde akşamdan beri yüzüyorlar ve ben de onları izleyip duruyorum. onlara isim bile verdim, hatta onları izlemeye daldıkça da gözlerim doluyor.. 5 saatte balıklara bağlanabilecek kadar vahim bir duruma hangi ara geldim ben?!.. benden daha az calisip benden daha cok kazananlardan nefret ediyorum. hatta onlarin hepsinin ayni insan oldugunu dusunuyorum. hicbir entellektuel birikimi olamayacak dangalaklar ordusu olarak goruyorum. ayrica hepsinden daha zeki olduguma ve fazlasini hakettigime de suphem yok. bir de bu durumdan utanmiyorum sozluk, allah seni inandirsin. ustune
ustluk mevcut isimi birakip baska isler aramiyor, buna cesaret edemiyor, millete bok atmak yerine biraz risk almayi deneyemiyorum. bu hastaligim bazen o kadar ilerliyor ki ayni is yerinde ayni isi yapan insanlarla ayni statude olmayi bile kendime yediremiyorum yer yer. fark yaratamiyor, kendimi bi sikim saniyor ve kibirimde boguluyorum. son olarak sunu da soylemem gerekir ki su an bunlari yazarken bire bin katip durumumu baya abartiyorum, ama kendimi de alamiyorum. tum bunlari dusunurken de bir kac gundur recep ivedikin bazi sahnelerini tekrar tekrar izleyip kahkahalara boguluyorum.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder