insanlığın gittikçe artan ortak kaygısından doğan çığlıklarla bezeli sanal platform (bkz: ilgilen benimle). bu anlamda etrafta "kendi halinde" kimsenin kalmadığını görmek hiç de şaşırtıcı olmuyor. sanal dünya aslında insanın masumiyetini yok etmekle kalmadı, kendi halinde ve mütevazilikle geçinen bünyelerin içinden devleşmiş ego canavarları çıkardı. neredeyse twittera yapışık yaşayan bir nesilden artık her dakikalarını online alıyoruz; bunu yedim, buradayım, şununlayım, şimdi şunu yapacağım ve birazdan tuvalete gideceğim. gittim geldim ve zor geçti... en başlarda başkalarından arada haberdar olmanın hoş olduğunu düşündüren bir aparattı hayatımızda ama şimdi bakıyorum,
ben bir sürü insanı aslında hiç tanımamışım. mütevaziyim deyip boy boy enteresan fotoğraflarla halka seslenenler, özel hayatının her dakikasını, can sıkıntısını gönül hoşluğunu tanımadığı onlarca, yüzlerce kişiye twitleyenler, bekar gibi davranan evliler, içlerindeki yazarı fışkırtan henüz ünlenmeyenler, tuna kiremitçi romantikleri, iclal aydın'ın domestik modellemeleri... siz işinde, gücünde, evinde hayatında mutlu memnun yaşayan insanların eğer 18 yaşında değillerse durmadan kendi fotoğraflarını twitlediklerini gördünüz mü hiç? ya da durmadan aralıksız konuşan kaç kişi gerçekten kendini yalnız hissetmiyor olabilir? hepimiz gülben ergen'iz.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder