ne yaptığını bilmeyen, her şeyi eline yüzüne bulaştıran insanların yönettiği klüp oldu son yıllarda. yönetmeyi bırak; sorunun, çözümün ve ihtiyacın ne olduğunu bile kestiremeyenler yönetiyor takımı. geçen sene istikrar kavramı altında frank rijkaard getirildi takıma. bir düzine oyuncu alındı. bir düzüne oyuncu gönderildi. sanırım istikrarın kelime anlamını tam olarak bilmiyorlar. daha önceleri teknik direktörler değişirdi futbolcular kalırdı hep. şimdi teknik direktör sabit * , her transfer döneminde futbolcu kadrosu değişiyor. bu mudur istikrar? sorun orta saha. çözüm; mehmet topal, lincoln, dos santos, keita yı göndermek, elano'yu satmaya çalışmak. kewell ile sözleşme yenilememek sorun defans. çözüm; emre, caner ve uğur'u göndermek. sorun kale. çözüm; leo franco yu göndermek. keita neden gönderildi. para desek; galatasaray'ın önceliği para mıdır? yoksa sağ kanat ihtiyacı mıdır? galatasaray'ın yıllardır sorunu olan sağ kanada süper bir adam bulmuşsun onu da aldığın paraya satıyorsun. ne anladım bu işten? keita neden gönderildi. takımın imajına uymuyordu desek; barış özbek neden hala bu takımda? neresinden tutarsan orası elinde kalıyor. çok başarılı bir transfer politikası var son yıllarda. para vermeden takım kurduk. aferin! mustafa sarp; dönen topları alamıyor, kaptırdığı topun peşinden koşmuyor. adamını takip bile etmiyor. bursaspor'un attığı 1. golde kademe bilgisi çıktı piyasaya. kaleni savunacaksın mustafa kaleni. toptan önce kaleni düşüneceksin taç çizgisine paralel bir şekilde savunma yaparsan eğer golü yersin. bunu tecrübe edebildin mi acaba? son 5 maçtır bariz bir şekilde ortaya çıktı ve rakipler bunu sık sık kullanıyor. orta sahada rakip 90 derecelik bir dönüşle seni oyundan düşürebiliyor sen hala aynı şeyleri yapıyorsun. sonra neden çok pozisyon veriyoruz. neden acaba? bu akşamki maçta volkan şen'e kaptırdığı topta bariz bir şekilde topu nereye atacağını gösteriyor. arkadaşım sen geri zekalımısın? hakan balta; topa ayağını uzatmaktan aciz duruma gelmiş. ayağındaki topu 2 metre ilerdeki arkadaşına atamaz hale gelmiş. ayağına gelen topu kontrol edemiyor. yazık!
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder