gunumuzun iskence yontemi.
iskence denen insanlik ayibi yontem mevcut duzene karsi duran ve bu karsitliğini da oyle ya da boyle birarada durarak pekistirmeye calisan insanlar uzerinde kullanilan bir korkunc durum. facebook ile ne ilgisi var derseniz azicik aciklamaya calisayim;
oncelikle iskence neden yapilir buna azicik bakalim. en temelinde yildirma, bezdirme kendi iğrenc yonunu doyurma yatar.
bunlarla birlikte iskenceye maruz kalan kisiyi konustuma bilgi alma istegi vardir. turkiye'de de dunyada da boyle yuruyordur isler zannimca.
gizli calisan orgutlerin sempatizanlari ya da uyeleri yakalanir ve orgut yapilari ve orgute uye diger kisilerin bilgileri sorulur. kimse vermek istemez, herkes direnir ve sonunda konusturabilmek icin olmadik yontemlere basvurulur.
iste facebook denen nane sivil memurlari issiz birakacagi gibi, kimi teskilatlarinda isini oldukca kolaylastiracak, ilginc sekillerde olusmus bir veri bankasi olarak is gorebilir zannimca.
kim raki sofrasinda ne icer, kim hakkinda ne dusunur, ne kadar bonkordur, kimlerle ne kadar yakin kimlerle mesafeli, kim kiminle nerede...
bireyi durmadan hayal kırıklığına uğratan web sitesidir.
olayları sırasıyla örneklendirmek gerekirse: *büyük heveslerle arkadaşın arkadaş listesinde görülen güzel bir hatuna kaliteli bir mesaj geçilir.*hatun kişiyle uzun uzun muhabbet edilip, bin bir zorlukla anlık iletişim adresi alınır.
*ertesi gün bu olayı arkadaşlara anlatma amacıyla, büyük bir hevesle erkenden kalkılıp dersliğe doğru yola çıkılır.
*dersliğe gelinmiştir. arkadaşlar grup halinde konuşurken aniden aradan çıkıp bu büyük haber verilir.
*yaklaşık 30sn sonra "aaa, aynı kızla ben de dün konuşmuştum layn mustafa can?!?" şeklinde bir cevap gelir sapın birinden. hayallerin yıkıldığı an budur.
millet ilkokul arkadaslarini falan buluyor diye seviniyor bu sitede. ben de buldum. bir iki mesajlastik, ama sevincten gebermedim acikcasi, guzel nostalji oldu yine de. benim takildigim nokta; "eger cok iyi anlassaydiniz, sevseydiniz zaten arardiniz. o kisi eski bir ilkokul arkadasiniz olarak kalmazdi. bu saatten sonra bulsaniz ne olur bulmasaniz". aha ben buna siddetle karsi cikarim arkadas. mazeretlerim asagidadir.
1) adi ustunde ilkokul arkadasi. yas araligi ne? 7-11. beyin hacmi? pek buyuk sayilmaz, ama hizla bilgi depoluyor. kisisel ilgi alanlari? (kendi donemim icin) erkekler icin; spor, araba, commodore, amiga vs. kizlar icin; suslu-puslu kiyafetler, ip atlama, barbie vs. cok yakin yani...kimsenin oyle manyak ilgi alanlari yok, olsa da yavas yavas olusuyor. kizlar kendi aralarinda, erkek kendi aralarinda bagira cigira takiliyorlar. nerden anlayabilirsin kardesim bir insanin ilerde senin kafadan biri olup olamayacagini? (atiyorum tamamen) cohen dinleyen, hemingway okuyan, etnik kulturler hakkinda arastirma sevdalisi, kil tuy vs bir ilkokul ogrencisi olabilir mi? varsa getirin tasagini opeyim ben onun. olamaz degil mi? olursa da zamanla olucak bunlar. yani ilkokulda hic sevmediginiz biri bile ilerde cok acaip bir insan olabilir. keza ilkokuldaki en iyi arkadasimla hic kopmamamiza ragmen senede bir konusuyoruz. hepimizi durmadan degisiyoruz. yani onyargili olmayin, ilkokulda biraktiginiz arkadasiniz, size gore muthis bir insan da olmus olabilir, denyonun biri de.2) ikincisi arayip sorma mevzusu. asil bu onemli. istesen arardin, sorardin. yok canim kardesim, o oyle kolay degil. hatirliyorum ben birinin evini ariyacagim zaman karnima agrilar girerdi. annesi cikarsa ne yaparim, babasi cikarsa ne soylerim diye. duzgun bir tonda, ses titremeden merhaba, ben x. y' le gorusebilir miyim? cumlesini takilmadan soylemek buyuk bir basaridir ilkokul ogrencileri icin. eskiden oyleydi en azindan. simdi cep telefonu var pata kute ariyor herkes birbirini. bir de okul, sehir degistirenler var. allah askina nasil ulasican o insanlara? mesaj aticaksin bir sekilde artik, ama o da zor. e-mail de yok kardesim o zamanlar. mektup yazabilirsin, o da bir noktadan sonra azalmaya baslar. sikinti verir kucuk cocuga. netice de sevgiliye mi yaziyosun anasini satiyim. yooo. sunu yaptim bunu ettim falan diyeceksin. yazi yazmanin kucuk cocuklar icin nasil bir iskence oldugundan bahsetmiyorum bile. aranizda telgraf atmaya kalkan manyaklar varsa bilemiyecem onlari tabi. onlar da getirsinler, onlari da opeyim. kisacasi cocuklarin dikkati daginik olur, cabuk unuturlar her seyi, o sey ne kadar guzel olsa bile..sonuc olarak kimisi ilgilenmez, naapiyim der bu saatten sonra. kac sene gecmis aradan vs. vs..kisisel tercih netice de. ama isteseydin zamaninda arardin zaten, simdi mi aklin basina geldi tarzi soylemler pek bir desteksiz geliyor bana. evet hastasiyim facebook'un. oh yeah..yok arkadas, olmuyor.
ne guzel gidiyordu ilk basta, ne kadar masumdu. birbirimize raki yollayip, poke moke atiyorduk. kiz arkadasasima grafiti cizip kalpler yolluyordum. 20-30 arkadasimla, azicik asim kaygisiz basim takiliyordum. sonra ne olduysa oldu.
geyik meyik ama ilkokul arkadasi, ortaokul arkadasi, cart arkadasi, curt arkadasi derken, bir cilginliktir basladi.
ilk once "en cok arkadas bende olcak lan" kaygisi basladi. yolda gorsem basimi cevirecegim adamlara elim titresede basladim friend requestler gondermeye, onun bunu arkadas listelerine bakmaya.
en mutlu oldugum anlar "1 friend request" yazisini gordugum anlardi. icim hop hop ediyordu.
sonra basardim. en guzel sayfa benim oldu, kopek gibi arkadasim oldu. ama ne oldu?
ben soyliyim bi bok olmadi.
ulan bi de kendime bakiyorum. e tamam fena degil senin hayatin ama, lan ben bunlari sikime takmazken simdi bu sumukluler adam olmus gumbur gumbur geliyor.sonra kapatayim dedim accountumu. ne yalan soyliyim elim titredi. lan dur ali de kabul etsin de requesti sonra dusunuruz dedim.olmadi. olamadi..44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder