cebinde beş kuruş parası olmayan adam kafam kadar dövmeye verecek binlerce lirayı bulmuştur, o dövme de tek seansta bitmiştir. şoklardan şoklara girdim. yani böyle aptalca şeyler insanın konsantrasyonunu bozuyor. 3-4 bölüm daha montajda dövmeleri atsanız olmaz mıydı anasını satayım?
otisabi seeding çalıştayı yapıyorum diye verip veriştirir diye bi ürpermiyor değilim fakat, iyi iş edilmiş.
şundan ötürü (2. bölüm ):
- handan tekinoğlu (semra dinçer) ve gülten çayak (zerrin tekindor) 'ın kuafördeki uzun uzadıya süren, sıradan fakat manalı diyalogları. ( "bize gelin akşam, olur mu, maksat birlikte olmak , olmaz, gelin" diye süren)
- sami tekinoğlu (mustafa avkıran)'nun, evlilik yıldönümünde sarf ettiği, adamın ne çeşit yarma olduğunu açıkça gösterdikleri "oturduk yemeğimizi yiyoruz" repliği ile " (kuzey) belki kız arkadaşıyla konuşuyordur" cümlesine kendi kendine gülmesi.
- kuzey ve güney (lan lazım mı adları illa?) biraderlerin para çalma hadisesi sonrası, analarının odaya gelip "n'oluyor?" diye sorması üzerine takındıkları tavır, kuzey'in senaryosu.
- ali (rıza kocaoğlu)'nin "ortamın çocuğuyuz" tripleri.
- kuzey'in bozuk türkçesi ("şindi", "konsantremi bozma") vs.
fakat...bir şey var... ben bunları övüyorum fakat birisinin beni kıvanç tatlıtuğ'un "bu vücudu yakalamak için altı ay çifte öküzü gibi çalıştım 15 dakikada bir vereceksiniz benim badiyi ekrana" mealinde bir maddeyi sözleşmeye koydurtmamış olduğuna ikna etmesi lâzım.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder