ülkenin müzik piyasasının durma noktasına geldiğini belirtirken hava, su, barınma gibi en temel gereksinimlerimizden birisi olan "kültür"e ulaşmaya çalışan insanlardan utandığını beyan etmiştir. fazıl say'dan bir farkı var mı bu noktada, hayır. şimdi baba madem bütün bu yapımcı, besteci meslek örgütlerinin kuruluşunda, yönetiminde çlışmış, neyin ne olduğunu gayet iyi biliyordur. hiç mi aklına gelmez, hiç birisinin mi aklına gelmez; dünyadaki en pahalı internet bağlantı ücretini ödüyoruz, telifimizin birazını isp lerden isteyelim. hiç mi aklından geçmez, asgari ücretin 600 lira olduğu ülkede adam 30-40 lira her ay internete ödüyor. iki albüm alsa, iki kere sinemaya ayda bir de konsere gitse, mısırı birsı falan derken 300 lira zaten sizin çarklarınıza akıtıyor. o da, eğer kafalarındaki telif sistemi işlese ben ancak ayda iki albüm dinleyebileceğim. açıkça ne diyor; paran yoksa, bana bastırmıyorsan dinleme. dinlersen senden utanıyorum. e babacım, sen bana vodafon satmıyor musun? kullandığım cep telefonundan bile para kazanmıyor musun? hani müzik, barış adalet? hadi len! en komiği de buraya yok fiyatı sana mı soracaktı gerizekalı, yok hırsızsınız falan gibi ekstrem ve üzerinde düşünülmemiş hakaretleri sıralayan, sistem çöktü argümanına sığınan politik doğrucular. - müzik indirmeyin. - niye canım? - yassah, kanun var. - e güzel kardeşim, zamanında amerika'da da siyahlar beyazlarla aynı tuvaleti kullanamıyordu, yassahdı. sonra insanlar bunun yanlış olduğunu düşündü, isyan etti. şimdi beraberce işeyebiliyorlar. yasaları değiştirebiliyoruz, gerçeklerimizle örtüşmediği zaman. - kaset satışı ile zenci tuvaletini karşılaştıran zeka bu adamı eleştirse ne, eleştirmese ne? sanat eseri ile tuvalet yaa.. bu bi de sorsan eğitim falan da görmüştür. ya sabır... hem adam sistem çöktü diyor. lan hangi sistem çöktü, mal mısınız. dünyadaki bütün müzisyenler türkiye'ye gelmek, burada projeler yapmak için kıçlarını yırtıyor. her gün yeni bir canlı müzik mekanı açılıyor, ben artık takip edemiyorum kaç albüm çıkıyor haftada. on sene önce ayda bir kere yabancı grup geldiğinde olay olurdu, şimdilerde bu hafta kaç yerde kaç kişi çıkıyor diye aklımız şaşıyor. avrupa da müzik yapan en küçük gruplar bile belirli çapta olmak üzere dünyanın sittin yerinde konser veriyor. müzik sektörüne akan para azalmadı, aksine korkunç derecede arttı. ama sektör evriliyor artık. evinde müzik yapan adam sana rakip. senin konserine gideceğine küçük bir barda kafasına göre çalan adamı dinlemeye gidiyor millet. türk kültürünün global arenada esamesinin okunmaması nedeniyle de bizimkiler sıçıyor tabi. dertleri o temelde. kim takar lan ali rıza binboğa'yı hong kong'ta. ama adam mesam başkanı bu ülkede, çatır çatır televizyonda ahkam kesiyor, bu ülkenin kültür politikasında söz sahibi. öğretmen öğretir a be ce. ama müstahak size. tepenizdeki insanlar yüzünüze tükürünce yarabbi şükür derseniz, ayda iki albümle kalırsınız elinizde. ama bandrollü ha. zaten fazlasına da ihtiyaç duymazsınız. bir gün de deseler ya; global platforma neden çıkamıyoruz, hangi bağımsız şirketleri nasıl destekleriz. bütün bu meslek örgütlerinde kravat ceket kombinasyonuna girmemiş kaç kişi var? yirmi senedir yurt dışındaki her türkiye etkinliğine hala sertab ve mfö gidiyor lan. bunları sorgulayan," benim utanılacak yanım yok sen önce kendine bak" diyen de ya gerizekalı ya hırsız. bir siz akıllısınız amına koyayım.
6 Şubat 2012 Pazartesi
Eksi sözlük demi kapatılacak
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder