asıl baskılar, gösteriler ve yazılan pankartlar barınak koşullarının iyileştirilmesi üzerine olacağına sokaktan hayvanların toplanmaması ve sokakta bırakılmasına olunca insan düşünüyor biz nerede yanlış yapmışız diye. julia pardoe 1820'lerde ingiliz ataşesi babasının görevi yüzünden geldiği istanbulda yazdığı güncesinde kendisini en garip hissettiren durumun sokaklarda ordular halinde gezen köpekler ve kediler olduğunu yazmış. yani sokak hayvanları bizde ezelden beri gerek dinin gerek kültürün sürekli koruduğu, beslediği, devamını sağladığı bir hal olagelmiş. durum bunu gösteriyor. sokaktaki köpeğe bir tas su vermek 1820'lerde nasıl sevap addediliyorsa aradan geçen 192 yılda hiçbirşey değişmemiş. kültür ayniyle vâki. belediyeler 2012 yılında -oy kaygısıyla deniyor- hala sokak köpekleri için havuzlar yaptırıyor. facebookta bile bu konu üzerine genel olarak görebildiğim eleştiri bu sulukların pisliği, sokak hayvanlarının bunları kullanamadığı üzerine. o köpeğin neden sokakta bir hayat geçirmek zorunda olduğuna ilişkin kimseden ses duymuş değilim. oysa asıl sorun köpeklerde veya belediyelerde değil, bizzatihi hayvan severlerdedir. türk hayvan severinin neyi niye yaptığını bilememesidir. bilen bilir, hollanda bu işi oldukça etkin ve insani bir düzeyde çözmüştür. sokakta başıboş hayvan zaten yoktur ama ola ki bir adet şansa çıktı, klasik kamyonetli kepçeli arkadaşlar bunları yakalar. hayvan barınağına naklederler. kedinin köpeğin fotoğrafını çekip kendisine bir kimlik düzenlerler. tüm aşılarını yaparlar. yaralıya tüm tedavisi ve ameliyatı belediye bütçesinden yapılır. daha sonra bu iş orada bırakılmaz. köpeği geri salmazlar veya kafesinde ölümü beklesin diye atmazlar. zira hayvan barınağı yarı açık e tipi cezaevi değil, bir tür sığınma evi olarak kabul görür. geçici bir kurumdur. o resmi çekilen köpeğin tahmini yaşı, aşıları vs hepsi bir internet sitesinde sayfa olarak yayınlanır ve kedi köpek sahibi olmak isteyen, daha önce kedi köpeği olmamış insanlar bu web sitesine yönlendirilir. bu köpeği gider görürler, anlaşırlarsa evlerine götürüp beslerler. her 6 ayda bir de bu köpeğin nasıl olduğuna, iyi bakılıp bakılmadığına, işkence görüp görmediğine bakması için de yetkililer kontrole gelirler. çok uzun sürelerden beri hayvan bakıyorsanız da, yani siciliniz iyiyse yaşlı bir hanımsanız falan 2-3 yılda bir gelinir. Pendik Baymak Servisi Pendik Baymak Servisi Pendik Baymak Servisi Pendik Baymak Servisi
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder