12 Eylül 2012 Çarşamba

Bosch Servisi Gölcük

bir tanidigimin "futbola hic ilgi duymadim ama kiziyorum kendime. eminim turkiye'deki futbol sahnesinde analiz bekleyen bambaska, kocaman ve kesfedilmemis bir dunya var benim icin. neler kaciriyorum kim bilir" gibisinden bir sozunu hakli cikaran basli basina bambaska bir dunya tarihiydi, simdi nasil oldu bilmiyorum. ne renkli karekterlerdi oyle, turgay seren, guntekin onay, ahmet cakar, ziya sengul, ali sami alkis ve kazim kanat.haftaiçi reklamlarda kullandıkları şikeci teknik direktör konusunu programın geç saatte başlaması ve gündemin yoğunluğu gibi ipe sapa gelmez, saçma sapan sebeplerle gelecek haftalarda (gelecek hafta da değil gelecek haftalar) gündeme getirecek

Bosch Servisi Gölcük

programmış sabri ugan'ın dediğine göre. zannımca bu teknik direktör ersun yanal'dı, fakat vestel manisa fenerbahçe'yi yenince onlar da ben ve başka birçok insan gibi göt oldular ve bu haberi yapmaktan vazgeçtiler. gündemin yoğunluğu, programın geç başlaması falan hikaye. yurdun dört bir yanındaki kahvehanelerde yapılan futbol muhabbetinin, stüdyoda yapılanı. hatta çoğu zaman, ilk ve orta dereceli okullarda her haftasonu maçlarından sonra yapılan, öğrenci futbol sohbetlerinin seviyesine bile yakınsayabilmişlerdir. bunda en büyük pay tabi ki adnan aybaba'nındır. buyrun: manisa'daki 5-3'lük maçın ardından bir animatörün yaptığı "lay lay fener, olamazsın şampiyon" anonsu sonucu tribünde çıkan olaylar tartışılmaktadır: ziya şengül: o animatörün ne işi var orda? söyle bakalım, animatör nerde olur? adnan aybaba: otellerde oluur... eğlence yerlerinde oluur. ziya şengül: peki ne işi var orda, o animatörün? adnan aybaba: e orası zaten yazlık bir yer ziya abi... hava da güzel! işte burası sözün bittiği yerdir. ziya şengül de dumur bir halde gülebildi sadece. izleyen benim gibi onlarca beşiktaşlı ile beraber. ehh be adnan! eeeh eytere bea!

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder