çağdaş abi, çok çağdaş olmayan, "lan 15 numara sikerim neneni. kalk lan oradan amcık. yarım saat geçeli 1 saat oldu lan göt" diyen kısa boylu, esmer bir abiydi. bana pek yanlışı olmadı. o yüzden yanındaydık zaten. sinsice kulağına yanaşıp "anlarsın ya" dedim. "ne diyon amina koyim lan. ılık mısın nesin? ne gulaama üflüyon olm" diye beklemediğim bir karşılık verdi. cebimden cd'yi çıkardım ve dedim "abi şuna bak". yazıyı görür görmez, suriyeli aksanında tekbir getirmeye başladı. "abartmaya gerek yok çağdaş abi. senden isteğimiz; bunu vcd denilen lanet alette izlenebilir hale getirmen. eğer izlenebilir hale getirebilirsen, getirirsin zaten. işin bu amina koyim. heaa, neyse. hadi yarın alırız abi biz. çay için de sağol. hayırlı işler, bol kazançlar. yengeye selam. kızının memeler de on numara ha!!" deyip, oradan ayrıldık. öteki gün, sabahki ders için uyandık ve süper bir kahvaltı yaptık. sonra da derse gitmedik. daha doğrusu ben gitmedim. özhan'ı "sen git. benim yerime de imza at. imza at, yoksa uykunda sikerim seni. uyandırırım tekrar sikerim bak" diyerek, tatlı dille okula gönderdim. hemen çağdaş abi'nin yanına gittim. dedim "abi ver şunu". "kardeşim çağdaş abin 1 saat sonra gelecek dedim yea" dedi, çağdaş abi'nin karısı.
Vaillant Servisi Gölcük
kadından istemişim o kadar vakit. uykuluysam demek ki. sonra geldi bu çağdaş abi. kaş göz yaptı, dedi "aşağı inelim". lan bi cd vericen, ne bu kaş göz diyemedim, indim paşa paşa. aşağı da hiç inmemiştim. korktum, tipi de bozuk herifin. bi indik aşağı, üffff. manyak sikiş dönüyo. herkes bir köşede, tuttuğunu tutmadığ...lan yok. bir mutfak, bir de hela var işte. ne olacak başka. manyak! çıkardı cebinden cd'yi. "kötü ama yeaa" dedi. ben de "siktir lan oradan. kıskanç pezevenk" dedim ve tokalaştım. teşekkür de ettim. ardından dört nala eve koştum. eve girdiğimde özhan, bornozunu giymiş, vcd'nin karşısında oturuyordu. pis pis gülüyordu. sinirlendim ama, gücümü o'na harcayamazdım. ayakkabılarımı bile çıkarmamıştım daha. o kadar acelem vardı. hemen vcd'ye yöneldim. vcd açılmış, sadece cd takılacak durumda bekliyordu. özhan'a baktım. hınzırca sırıtıyordu. bu hareketi, o'na olan sinirimi geçirmişti. cd'yi hemen hohhohlayıp haznesine yuvarladım. heyacanımız doruktaydı. vcd, cd'yi okumuştu. okumuştu ama, ortalık neden bu kadar karanlıktı. "özhan şu lambayı yak" dememle özhan, "abi saat 11 ne lambası? görüntü karanlık" dedi. "özhan sus skerim seni. bu ne lan" dedim. dellenmiştim. kapkaranlık bir görüntü vardı. karanlıkta kalmış bir kedi gibi gözleri parlayan bir kadın(evet bir kadın. belli olmuyor amına koyim), herifin birine kaval çalıyordu. biz çalıyor diye ikna ettik kendimizi en azından. "o lan. yok lan o değil" tartışmaları arasında çüküm bir düğme haline gelmişti. sinirim, yerini hayal kırıklığına bırakmıştı. özhan, iyice arızaya bağlamıştı. durup dururken, "davlumbazzz" diye bir çığlık attı ve bornozunu çıkarıp, cıbılcıslak kaldı. sonra da, mahallenin dul ablasına benzerliğiyle dikkat çeken pornocu bir ablanın cd'sini taktı. ben, gereksiz bir hüzne bürünmüş, dizlerimin üstüne çökmüş, çağdaş abi'nin cd'nin üstüne yazdığı "kantır sıtrayk" yazısını okuyordum. dokunsalar ağlayacak gibiydim. sürünerek odama gittim. sırf pofuduk terliklerine sürttürüyorum diye, beni terk eden kız arkadaşımdan çaldığım pofuduk terliklere sarılıp uyudum. lanet olsun çok seksiler!
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma