o gün anlamıştım arda'nın galatasaray'ın "tottisi" olacağını. anlamışım fakat yanlış anlamışım. ya arkadaşlar adam hepimizin hayalini kurduğu gibi, çocukluğundan beri tuttuğu takımın kaptanlığını yaptı. hemde her şeyiyle. sonra ne oldu? performansı iki düştü, başladınız manitasına saydırmaya, sinema kapama olayını söylediniz, beste yaptınız lan adama. e bu adam da taşşakoğlanı değil çok afedersiniz patladı bir yerde. peki sonra ne oldu? arda gitti transfer oldu. hemde o beğenmediğiniz emre'nin yaptığı gibi değil, hatrısayılır bir para kazandırarak galatasaray'a. e şimdi bu çocuk istemez miydi davullu zurnalı avrupa'nın yolunu tutmayı? istemez miydi bir tuncay, bir lugano gibi yurt dışına gitmeyi? galatasaray Trabzon Bosch Servisi taraftarı açık ve net ardaya sahip çıkmadı! yönetim konusuna zaten hiç girmiyorum. ha ben fenerbahçeliyim, bana ne ardadan! ama adam çıkıp da "bu kulüp" dediğinde (ki verdiği örnek çok yerinde bir tespitti aynı bülent, ergün, hakan'da olduğu gibi) neden bu kadar alınıyorsunuz? ne deseydi arda? "benim evleneceğim kızla ilgili millet ağzıma sıçarken susan, utanmadan birde üstüme beste yapan değerli eski kulübüm ve taraftarlarım" mı?
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder