31 Mart 2012 Cumartesi

Baymak Çayyolu Servisi

suskunlar, insanı suskunlaştıran bir kitap. dini göndermeleri, ince mizahı, alttan alta verdiği mesajları ile okunması gereken bir kitap. insanlar, benim burada sözlüğe yazdıklarımı okuyup da bu kitabı okumaya heves ederler mi bilmiyorum. benim buraya yazdıklarımı okuyan var mı onu da bilmiyorum. ama bir haftadan beri gördüğüm herkesin koluna yapışıp "suskunlar ı oku." diyorum. kanaatimce, ihsan oktay'ın "işte budur" denilecek bir eseri. puslu kıtalar atlasından daha güzel. aliterasyonlar, müziği içinde hissettiren betimlemeler.... tam da müziğe merak salmışken, tam da bu yaşımdan sonra "yaa ben de piyano çalmak istiyorum" derken, kendi kendime müzikle terapi yaparken okudum bu kitabı, belki de ondan bu kadar etkilendim. bilemem. herhangi biri, kitabı okurken benim kadar

Baymak Çayyolu Servisi

heyecanlanır, müziği ruhunda hisseder mi bilemem. herhangi biri kitabın kurgusuna, kuyruğu birbirine dolanmadan birbirine dolaştırılmış hikayelerin çekiciliğine, imza olarak bırakılmış kusurlara benim kadar hayran kalır mı bilemem. bildiğim tek şey, çok etkilendiğim. suskunlar, bulunulan fiziksel koşullar ne olursa olsun insanı içine çeken, mesajını bir şekilde verebilen bir kitap. kişinin duygu durumundan bağımsız olarak, insanı keyiflendiren, suskunlaştıran, düşündüren bir kitap. belki ihsan oktay'ın tarzına alışkın olmayanlar için okuması zor, yer yer gereksizce uzatılmış gibi gelebilir. ancak ben çok sevdim. keşke ihsan oktay daha sık kitap yazsa...

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder