11 Şubat 2012 Cumartesi

İp Perde Modeli

bakın ben kendi hikayemi anlatayım... (dramatik bir müzik giriyor şimdi... kemanlar mi telinde coşuyor...) benim annem ege üniversitesi biyoloji mezunu, mikrobiyolog bir kadın. yükseklisans yaptı ve yükseklisansı boyunca da tübitak'tan burs aldı. dördü kız biri erkek beş çocuklu, sadece babanın çalıştığı ve kibrit kutusu kadar bir evde yaşayan bir ailenin en büyük çocuğu. iş hayatına tukaş'ın turgutlu'daki fabrikasında başladı, yirmi yıl boyunca orada çalıştı, pozisyondan pozisyona yükseldi. 2002 yılında ben on yaşımdayken manyas'taki fabrikasına atandı, kalite kontrol müdürü oldu, sebzenin meyvenin fabrikaya girişinden fabrikadan konserve vs. halinde çıkışından sonrasına kadar her şey onun sorumluluğundaydı. her nerede yaşarsa yaşasın "benim salça kavanozumdan tırtıl ayağı çıktı..." diyen her müşterinin evine gidip müşteri memnuniyetsizliğiyle bizzat kendisi ilgilendi (o adını çok duyduğunuz markalara şikayet e-postası gönderseniz, telefon etseniz bile bırakın evinize kadar gelip birisi tarafından özür dilenmesini e-postanıza yanıt bile alamayabilirsiniz...) . hatta 2006 yılında ben on dört, erkek kardeşim on iki yaşındayken, ben liseye daha yeni başlamışken bir buçuk aylığına çin'deki bir fabrikaya eğitim vermeye gitti, bize ise annemin iş yerinden iyi bir dostu göz kulak oldu.1996 yılı dolaylarında ben dört, kardeşim iki yaşındayken babamdan boşandı. ikimizin de velayeti reşit olana kadar annemde oldu. biz her istediğimiz zaman babamla görüşebiliyorduk. ancak ben on beş on altı yaşına gelene kadar annem babamdan bir kuruş nafaka almadı, böyle bir talepte bulunmadı bile. babam da elindeki parayı saçmasapan yerlere harcayıp sürekli borç yaptığından, bize maddi manevi hiçbir katkıda bulunmadığından annem nafaka istemek zorunda kaldı. 2009-2010 yılında turgutlu fabrikasında patlama olduğundan ve satışlar da zaten önceden kötü olduğu İp Perde Modeli için manyas'taki fabrikanın altı ay çalışıp altı ay kapalı olmasına karar verildi. annem bunca yıldır çalışmış olduğu, emek verdiği fabrikasında altı ay çalışıp, altı ay yatmayı reddetti, iş gününü doldurduğu halde yaşını doldurmadığından emekliliğine bir yıl kala tukaş'taki işinden tazminatını alıp ayrıldı. o yıl benim lisedeki son yılımdı, üniversite sınavlarına hazırlanıyordum. üniversite sınavlarına girdiğim günlerde annem seljel adında sığır jelatini üreten fabrikada çalışmaya başladı ve şu an hem emekli maaşını alıyor hem de bulunduğu şirkette kalite, güvence ve arge müdürü olarak çalışıyor.

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder