7 Şubat 2012 Salı

Askerlik Sorunu

son vakitlerde* global bir hacking'e sahne olmus, sayisiz infected account'a sahip sosyal portaldir.. bu saldiri dahilinde account'lara web uzerinden istek disi reklam icerikli spam tweet'ler yazilmakta ve random sekilde direkt mesaj atilmaktadir.. "hacked" kelimesinin aratilmasi sonucunda cikan tweet sayisi ve yenilenme hizi goz onune alindiginda durum hala surmektedir.. magdurlarin, official bir aciklama gelene kadar ucuncu parti client programlari kullanmamalari ve sifrelerini baska bir yerde kullanmadiklari bir sifre ile degistirmeleri kisisel tavsiyemdir..

 

assert h'in uyarisi uzerine edit :

 

official olarak coktan kabul gorup, duzeltme calismalarina baslanmistir.. uyumaktaymisim..

 

kendi hesabımda twitter'ın güzel kullanımlarını paylaşıyorum zaman zaman, burayı okuyunca da bulunabilir bir miktar. bu sefer benim başıma geldiği için burada paylaşayım:

 

nokia'nın sitesinde hem nokia ovi suite, hem de nokia pc suite indirilebilir durumdaydı, bu da kafa karışıklığı yaratmıştı bende. pc suite yıllardır var, ovi suite ise yeni bir şey. acaba pc suite'i kaldırıp ovi suite mi yapacaklar diye düşündüm ama ikisinin de indirilebilir olması beni çelişkide bırakmıştı. araştırmaya da üşendim. bunu da türkçe olarak twitter'a yazmıştım.

 

yazdıktan sonra finlandiya'dan birisi (sanırım nokia'nın pc software kısmından) tweet atmış bana, "ovi suite hakkında ne dedin" diye. ingilizce yazıp yolladım. durumu anladığını belirtti ve ovi suite yüklememi tavsiye etti.

 

bu da böyle bir anımdır. twitter'da sıçtığını paylaşanları önemsemeyin yani, düzgün kullanım şekillerini araştırın.ne zaman ki bir insanın twitter sayfasını açsam o zaman aklıma rear window isimli güzide film aklıma geliyor. insanlar bişeyler yapıyor sen de can sıkıntısından bakıyorsun ne oluyor diye. bundan sıkılırsan da bir süre sonra başka bişeyle can sıkıntını geçirmeye çalışırsın. ama kolay kolay da sıkılmazsın gibime geliyor. çünkü başkalarının hayatlarını gözetlemek aslında ilgi çekicidir. ama burda da gözetlenenler gözetlendiklerini biliyor. onların istediklerine bakabiliyorsun, istemediklerine bakamıyorsun. o yüzden bu da pek gözetlemekten sayılmaz aslında ve rear window da twitter'dan daha iyiydi. hem orda türlü türlü insan vardı. burda herkes aynı gibi.

 

yaşadıklarımı, gördüklerimi, düşündüklerimi paylaşma hastalığıma ilaç olmuş mekan. 

 

arkadaşlarımın paylaşımlarıyla mutlu olmakla kalmıyor, bir de celebrity tabir ettiğimiz insanların komşusuymuş gibi hissedebiliyorum kendimi.

 

edit: kendimi imogen heap'le komşu sanmamı beğenmemiş birileri? anlamlandıramadım.

twitterdır, sözlüktür, blogdur... bunlar hep insanların delirdiklerini fark etmesinler diye icat edilmiş şeyler sanki. içimizden kendi kendimize konuşmak geliyor; kendi kendimizi azarlamak, kendi kendimize ayar vermek, kendi bulduğumuz şeylere kendimizce şaşırmak... bunlar sosyal anlamda olağandışı kaçacağı için, 'yoo aslında kendi kendime değil, bütün dünyayla konuşuyorum tamam mııaa' diyebiliyoruz bunlar sayesinde. pek zekice, pek sinsice.

 

microsoft ve google'ın güncellemelerine gerçek zamanlı erişim imkanı sağlamak üzere anlaşma imzaladıkları sosyal medya oluşumu. diğer sosyal medya oluşumları gibi bir çılgınlık, bir heyecan konusu. nitekim daha günümüzü anlamadan, lan noluyo bi dakka diyemeden geleceğe odaklandığımız bir çağdayız. geleceğin o'su, geleceğin bu'su, geleceğin şu'su. bütün umudum onlarda. 

işle alakalı kullanıldığında da inanılmaz işe yarayan ağ. benim icin rss olayini bitirmistir, takip ettigim sitelerin rss yerine twitterdan takip etmek, onlara bir şeylerleri önermek/göstermek artık daha kolay. bu yönden başarılı buluyorum, ama hala twitter sahipleri bu sistemden nasıl gelir edecek onu hiç bilmiyorum. bana neyse..

 

fenerbahçeli kazım kazım sayesinde ünü biraz daha artan site.

kazım maçtan önce 8jk demişti.

maçtan sonra kızardıgım için camiamdan özür diliyorum diye açıklama yapmış.

bırak dil bilgisini; piyasada çok zeki çok farklı çok fırlama çok cool gibi gözüken adamların tenekeden farklı olmadığını gördüğümüz yer. bence gösterdiği en önemli gerçek bu: tek başınayken bir hiç bu adamlar. anca ekip halindeyken bir varlık gösterebilen, ya da yanında dalga geçeceği biri varken sivrilebilen adamlar. kalburüstü parazitler yani. ya da minik balıkları yutan küçük balıklar. abartıyormuş gibi gözükebilirim ki bu bi illüzyondur, durum aslında çok daha sıkıntılı. üçüncü dünya ülkesi vatandaşı olmanın inkar edilemez yansımasıdır. istediğin kadar yırt kendini, istediğin kadar parlak olsun ambalajın kendini iyi sattır, istediğin kadar hayatında en fazla 3 kitap okumuş adamı karşına alıp foucault'ya selamlar çak, istediğin kadar kimsenin duymadığı şarkıcıları dinlemeye çalış; önemi yok. sen busun işte. sen bu kadarsın. 'cıksın. yüzleş bununla ve kendini kandırma ey götü kalkık ünlü. genlerin lümpen. 140 karakter bile xl sana. dolduramazsın içini.

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder