bu haftanın en güzel tarafı yönetmen koltuğunda şaşmazlar sülalesinden birisinin görülebileceğinden mutluluk duyulabileceğinin gösterilmesidir. sözlük muhalefetimi yoksa kendi forumlarının muhalefetinden mi kaynaklanır bilinmez ama anti zeynep ekibinin çalışmalarına şapka çıkarmak gerek. söz konusu bu muhalefet cinsi kimlik sebebiyle değil, çizgisi belli olan, her hafta hastane ve ilaç kokusu, mezarlıkta yeni kazılmış toprak kokusu ve elbette 1. sınıf iki ayaklı kereste kokusunu solumaya alışmış bünyelere isteneni verememiş çalışmaların ortaya çıkmasıdır. eski teşekkürler bölümü koltuğu üyesi yeni yönetmen koltuğu üyemizinde bol bol testere serisiyle idman yaptığı aşikar. bunlar haricinde; polat efendi mal gibi kendini gerçekten vurdurduğu (ki bu olay direkt nick
nolte'nin 48 saatini hatırlattı) bu sebepten daha yeni hastaneden çıkmış anasının yüreğine indirmeye nazmet bir işe imza attığı, bulutun istese kurtarabileceği şekerim fuat ile patronuna karşı sadakatinin köprüyü geçene kadar olduğunu gösterdiği vasat bir bölümdü. neden mi vasat? vadinin geleneksel olarak her yılın ikinci döneminde (yılbaşı sonrası) bir kafa kesme olayının vuku bulması zaten bilinen bir şey. cerrahpaşalılar, para babaları, şimdide cav-it seneye adam kalmazsa yıldız'ı filan aynı şekilde temizlerler heralde. seneye diyorum çünkü tekelleşmeye giderek kendi kendine kaynaklarını tüketmiş bir döngü içerisinde salpalayan bir dizinin ufukta yapabileceği çok fazla numara gözükmüyor. bu sebepten pusu'nun hazır bir marka altında tutuluyor olduğundan uzatılabildiği kadar uzatılarak 2010 aralığına doğru biteceğini düşünmekteyim
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder