ilk bir kaç bölümünü seyrettikten sonra, yok yaae kurtlar vadisinin yarısı olamaz deyip bıraktığım dizi. dün akşam kanal kanal gezerken denk geldim ne de olsa eskiden izlerdim bi bakayım dedim. iki dizinin aynı ekibin elinden çıktığına inanmak çok zor valla. eski Bellona Baza vadideki polat ve ekibi, pusudaki polat ve ekibinin kıçından donunu çeker alır anca aylar sonra haberi olur bunların. zamanında testere'nin, doğu bey'in evine elini kolunu sallayarak tek bir silahla giren polat, şimdi bir adamın evine dağa operasyona çıkar gibi gitmiş. baron'un herkesten koruduğu, destek çıktığı gümrüklerin ağa babası deve tuncay kapıdan kovulsa pencereden girip kız isteme derdinde. hangi dizinin senaryosunu yazarken kafanız güzeldi Yatak Odası Halı Modelleri pana filmciler bilmiyorum ama adamları maymun etmişsiniz. yok biz illa devam edicez bu diziye diyorsanız, bu saatten sonra tek kurtuluş yolunuz polat'ın anasından dedesinden saklayıp, diplomat yapıcam dediği pusat'ı piyasaya sürmesi olur kanımca. polat'ın kalaşnikofa korkmadan sırtını dönüp gerim gerim gerinip yürüdüğü dizidir.yapmayın ama artık bunu,hayır bize polat'ı süper kahraman kurşun geçirmez vesaire diye anlatmadınız ki, bu kalaşnikoftan çıkan kurşuna dayılanmak da ne oluyor ya?birazcık Duş Perdesi Modelleri olurunu yapın,bu kadar aforizma manyağı olmasın bu polat karakteri,yani ne gerek var ben onu yaparım ben bunu yaparım demeye. karısıyla konusurken bile tribal yaparak konuşuyo bu adam, doğru dürüst "ya kadın ben neyle uğraşıyorum sen hala ne anlatıyosun hasta etme adamı" dese daha inandırıcı olmaz mıydı?olurdu bence. burdan ayrıca memati'ye sesleniyorum sanane kardeşim gülendam'dan bırak kadını gitsin hüsnü'yle evlensin,sen gidip o motor kişinin peşinden Oturma Odası Takımları koşarken kime sordun,ölünün arkasından kötü konuşturuyosun beni.neyse.böyle işte. son bölümüyle kurtlar vadisi: afakan isminin daha çok yakışacağı dizi olmuştur. deli hüsnü ile bacının gereksiz mi gereksiz sahneleri mi dersiniz, on tane kalaşnikof silaha karşı çöp bidonlarıyla siper olan adam mı dersiniz, bu kalaşnikoflardan sırtını dönerek giden adam mı dersiniz, vakit geçirmek için koyulduğu aşikar olan zaza dayı'nın Dış Mekan Aydınlatma Sistemleri insomnia rahatsızlığı mı dersiniz, abdülhey'in uzaktan tanıyorum dediği iskender'in bir anda tetikçisi gibi davranmaya başlaması mı dersiniz ne dersiniz bilemem. ama bu bölümü youtube'de ben 30 dk da falan izledim, size de tavsiye ederim.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder