28 Aralık 2011 Çarşamba

Eski Sevgiliye Mektup-3

bu kadar kolay mı derken, yaptığına bak. bana aşık olduğunu söylerken. ben sana en büyük sırrımı açmışken. yaptığına bak. bu enkaz senin eserin. anlayış istemeye ne hakkın var ben elimden geleni yaptığım halde sen en ufak çaba göstermezken. ne hakkın var? ne? yaptığına bak. bu enkaz senin eserin. senin.

yalnızca bir heves olduğumu söylemen, defalarca söylemene rağmen, kusurumu görüp hala yalvarıyorum. hala kapına dayanmamak için kapılara kilit vurdurtuyorum. amacımın rest çekmek olmadığını biliyorsun. rest çekecek olsaydım bu kadar ağlamazdım.

yapmadım işte yapmadım. biliyorsun yapmadığımı. bu kadar basit olmadığını biliyorsun. bu tavrının altında başka şeyler mi aramam gerekiyor, anlamadım ki ne yapmamı istiyorsun. anlamadım ki nasıl döneceğimi. ayaklarım kırılaydı yanından kalkmayaydım, dilim tutulaydı o lafı söylemeyeydim. kalbim duraydı seni sevmeyeydim.

kendini biraz olsun kötü hissetmiyor musun? biraz olsun kalbin sıkışmıyor mu mesela? bu kadar mı kolay? aklım almıyor.

beni herkesle bir tutma. yarın senden nefret etmeyeceğim. nefret edecek olsam bunun için günlerce beklemezdim.

eve döndüğünde beni kapında bulmadıysan tek sebebi korkmamdır. şu an kalkıp gelmiyorsam tek sebebi korkmamdır. kapıyı suratıma çarpacağından korkmamdır. sensiz uyumak, kapıyı çarpmandan çok koyuyor. derdim evine girmek değil sende bir sevgi kırıntısı görmek. derdim uyumak değil seninle konuşabilmek. derdim senden başka hiçbir şey değil.

benim çizdiğim yolum sendin. şimdi yarımı kaybettim.

ben ne iyileşen yaralar gördüm. insan severse, isterse, her şeyin üstesiden gelir. senin deyiminle "rest"inde, erasmus'un da, yaraların da. 

nasıl böyle gidiyorsun nasıl aklım almıyor. senin için duyduğum acı geçer elbet, biliyorum. ama ben senin geçen bir acı değil, kalan bir mutluluk olmanı istiyorum.

mesele ne kadar zaman geçirdiğimiz, ne yaşadığımızdan öte ne hissettiğim, ne hissettirdiğin. ama ben sana yeterince hissettirememişim ki böylece çekip gidebiliyorsun, bizim için çabalarıma derbederlik diyor, küçümsüyorsun. senin varlığındaki mutluluğumu küçümsüyorsun. yokluğundaki mutsuzluğumu küçümsüyorsun. 2 günde bensizliğe alışıyorsun. alışmak istemiyorum diyorum, susuyorsun. bensiz uyumayı göze alıyorsun.

nereden nereye...

kafaya dank etmesinden sonra gelen edit: ben suçu kendimde arıyorken meğer adam başkalarındaymış...

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder