Servis: Ağustos 2012

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Moda Balerin

bu bölümle alakalı konu filan bir yerde karakter analizlerinin özeti olması açısından güzel olmuş. harun çaresiz aptal aşık olduğunu göstermiş bir yerde pek çok türk erkeğinin ciddi sorunlarından

Moda Balerin

biridir ilgi gösteren kadına hemen bağlanması üzerine itirafı filan oldukça dolu bir bölümdü karakter açısından.oyunculuk olarak da muazzamdı. savcı ve kardeşini görmemek beni biraz daha mutlu etti sanırım bu bölüm için buda bir not. hayalet karakteri ile ilgili dışa vurum oldukça başarılı idi.adamın geçmişten gelen bir doluluğu var zaten ailesi ile ilgili olaylardan filan net olarak kestiriyorduk ama bu

Moda Balerin

şekilde mektubun açığa çıkması daha güzel oldu gibi. cevdet'in her fırsatta ciddi ilişki mesajı komikti ve güzeldi. en son olarak yalnız adam akbaba bölümle ilgili en net dram kendisi ile alakalı idi bana kalırsa amk herkes gittikten sonra yalnız başına oturmakta nedir.bana en çok bu dokundu bu bölümde.

Moda Balerin

belki bir yerde bu mesajı vermek istediler ama ne bileyim ciddi ciddi üzüldüm bir an. amirim yine iyiydi ona laf yok. son olarak da şevket abinin ne haltlar karıştırdığı ile ilgili kimsenin net bir fikri yok ama bana kalırsa memduh başkanın adamı değil adamı olsa koynuna psikologu sokma gereği duymazdı diye düşünüyorum.

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Buca Siemens Servisi | 444 1 494

birinci, ikinci ve üçüncü dereceden tüm hısımlarıma kesinlikle ama kesinlikle sözkonusu markanın tuvalet kağıdını dahi satın almamalarını salık vereceğim uyuz bir servis ağına sahip beyaz eşya firması. 3 yılda bozulup dökülen ve elinizde kalan buzdolapları üreten, elinizde ve avcunuzdakilerden daha fazlasını sunup "kaliteli" adı altında satın aldığınız, ama daha ilk haftadan şikayetlerin yükseleceği ürünler satan firmadır. servisin gelip ilk çalıştırma -açılış işlemini yapması, ücretsiz montajdan faydalanmanızın günler aldığı şirkettir de. 20 yıldır kullandığım ve artık paslanmaya yüz tutmuş canım arçelik buzdolabımızın yerine yenisini alalım diye 3 yıl önce

Buca Siemens Servisi

1.800 tl ye satın aldığım buzdolabının daha 3. yılında (garanti sonrası) 420 tl lik büyük bir arıza çıkarması, maddi kısmını boşverelim, servis adı altında gelen hergelelerin arızayı anlayacak kapasitede olmamaları, yaptıkları tamirin burnumuzdan gelip derin dondurucudaki tüm yiyeceklerin çöpe gitmesi ve şu ramazan günleri içerisinde bizleri 13 gündür hala dolapsız bırakmaları neticesinde tüm nefretlerimi hönkürdüğüm büyük(!) firma. millet 900 tl ye en ala buzdolabını satıyorken yarı parasına 3 yıllık dolabımı tamir ettirmeye çalışıyorum ve hala bir sonuç alınamıyor olması ve servisin artık bizleri sallamayıp yaptıkları tamirde resmen sıçmaları neticesinde elimden bir kaza çıkartmaları da olası firmadır. öte yandan sadece yakın akrabalarıma değil, tüm çevreme bosh & siemens & profilo grubunun hiçbir ürününü almamalarını da dileyeceğim firmadır. ayrıca yaptıkları tamir işleminde fahiş faturalandırma yaptıkları ve tamir işleminin başarısız sonuçlanması ve mağduriyetimiz göz önünde bulundurulduğunda bir daha yanlarına yaklaşmayacağımdır.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Siemens Servisi Balçova

dın dırıdırı dın dırıdırı dın müziği başlayınca illa ki birinin kapı ardından birilerini duyduğu ve ekranın donduğu dizidir. zira ednan kapı önünde duyunca behlülü yine aynı müzik yine aynı kapı dinleme yine aynı son :) hayatımda gördüğüm en sevimsiz kız kardeştir şu bihter. sevgili peyker'in ne günahı var anlamış değilim hala. bu iki kız ne zaman telefonda konuşsalar buzdolabından az önce çıkıp gelmiş havasında bihter. bir kerecik gülmedi yüzü, bir kerecik adam gibi hal hatır sormadı be. her an bir trip, hep aynı baştan savmak istercesine konuşmalar. nedir yani, güleryüzlü, sevimli

Siemens Servisi Balçova

peykerciğim'in suçu nedir, suratsız kız kardeşinden paspas muamelesi görecek ne yapmıştır bilmiyorum. bak sinirlendim şimdi. matmazel karakterine özendiğim dizidir. ne güzel, piyano çal, evdeki olaylar üzerine düşün, kitap oku, gündüz vakti işten çık, dinlen, boğaza nazır evde otur! * artık dizideki maaş nasıl uçuksa dadı boğazdaki evde oturabiliyor. * hiç evin dadısı boğaza nazır oturur mu, oturacak kadar parası varsa niye dadılık yapar. * edit: şimdi öğrendim, villanın parasını adnan beyin şirketi tarafından ödeniyormuş. *

Bosch Servisi Balçova

nihayet cesaretimi toplayıp birer hamburger yeseydik beraber dediğim hanımefendi tarafından reddedilme sebebim olan spastik dizi. neymiş efendim perşembe günleri bütün kızlar toplanıp aşk-ı memnu izliyolarmış. iyi oldu öğrendiğim. türk dizilerinden beklentimizi - çıtayı yükseltmiş dizi. öyle

Bosch Servisi Balçova

ki, arkaplanda boğazın gözüktüğü, bihter ve bulutlu akşamüstü sahnesinde yapay beyaz ışık resmen rahatsız etti. birazcık daha karanlık olsa, sandalyelerin gölgesi masaya saçma sapan vurmasa çok daha güzel - doğal olabilirmiş bence. ama tabii görüntü yönetmeninden iyi mi bileceğim? ama bir seyirci olarak, doğal gözükmesini, gerçekçi olmasını beklemek gibi ufak bir hakkım olabilir.az önce gördük ki adnan öz be öz kardeşini "arsen ziyagil" diye kaydetmiş telefonuna. ne soğuk, ne garip, ne biçim adamsın adnan sen? karını da "bihter yöreoğlu ziyagil" falan diye kaydetmişsindir allah bilir. bi de nihal'in behlül'e olan aşkı için ben nasıl farketmedim diyorsun. ahh ednan'ım sormak istiyorum sana burdan sen neyi farkediyosun ki?

Beko Servisi Balçova

kitabı okumadım ama dizinin ilk versiyonuyla karşılaştırınca pek bir alakası olmayan dizi. öncelikle nedir bu behlül'ün düştüğü acemi aşık halleri? salih güney behlülken öyle bir halleri vardı ki... peyker ne zaman görünse ona mutlaka laf atan, bihter ile birlikteyken de öyle havalanıp uçmayan,

Beko Servisi Balçova

gerektiğinde amcasıyla oturup siyaset konuşan klas bir karakterdi.itici değildi bu kadar, çapkın ama saygın... ya adnan bey? bu kadar pasif değildi, o zamanki adnan bey'e saygı duyuluyor, şimdiki adnan bey'e acıyoruz resmen. matmazel desen, bir kere çolpan ilhan'ın oynadığı karakterin fransız aksanı vardı ve çok yakışıyordu. şimdiki matmazel ise sanki daha bir karışıyor her şeye, daha bir belli etmişler adnan beye olan hislerini... bihter'e gelince; şuhluğunu o kadar gözümüze soktu ki beren saat, buram buram seksapel akıyor her bir yanından. müjde ar oynarken bihter'i biraz kandırılmış biraz da çaresiz bir şekilde izliyorduk. beşir desen resmen araptı ve şimdiki beşir'den küçüktü. gelelim nihal'e, şimdiki nihal gayet hoş bir kız ama ıtır esen'in oynağı nihal'in derinliği yok, onun tavrı, düşünce biçimi ne yazık ki şimdiki nihal'de yok. bazı farklar dizinin zamana uyarlanmasıyla çıkıyor ama karakterlerdeki tavır eksikliği trt'nin aşk-ı memnu'sunu aratıyor.

10 Ağustos 2012 Cuma

Arçelik Servisi Çeşme

2. bölümü tekrar izlerken fark ettim ki, hakikaten fena ince espriler döşenmiş bu bölüme. zaten bu yüzden insanlar "ilk bölüm daha iyiydi" dedi boyuna. halbuki bu bölümde ahmet'in mimikleri biraz kısıp, cast'ın kalanına güzel sahneler yaymışlar. olmuş olmuş. hatta fragman'dan anlaşıldığı üzere 3. bölüm çok daha bomba gelecek. gel perşembe, perşembe. dizideki program yapımcısı abi erol büyükburç'a benziyor. saçlar biraz daha uzun olup düzgün taransa aynı o. bu bağlamda önümüzdeki bölümlerde yapımcı abiden bir "ben saksı değilim!" repliği bekliyorum. bu gidişle hem başroldeki üç oyuncusu, hem de konuk oyuncuların her bölümde zengin (oyunculuk ve yetenek açısından) tutulması vesilesiyle uçacak, aşacak dizidir. mesela bir bölümünde de cem yılmaz falan konuk oyuncu olsa, bir bölümde engin günaydın falan... inşallah inşallah.

Arçelik Servisi Çeşme

Siemens Servisi Balçova

ikinci bölümünde zardanadam dan "hepsi hayat nasıl olsa" şarkısını çalarak gözlerimdeki kahkaha gözyaşını biran olsun durdurabilmiş dizidir. çalgı çengi den sonra bu ikiliyi görmek bünyeye baya iyi gelecektir. espriler oldukça absürd ve zekice. ikinci bölümdeki kopça espisiyle beni benden almıştır. tek önerim şu diziyi yarım saate çekin olum! reklamsız 1 saatten fazla kesintisiz izleyince bu sıcakta koltuk bile ıslanıyor.televizyonda o kadar bir şey yok ki; arka arkaya iki kere yayınlasalar, iki bölümünü de izlerim herhalde. hele o müziği yok mu? peh peh pehh diye dolandırıyor bütün gün. kpss'de tarih sorularını çözerken hep bu melodiyi mırıldandım can sıkıntısındanö lçime işledi resmen.

Siemens Servisi Balçova

Bosch Servisi Balçova

nedense normalde hiç televizyon izlemeyenler tarafından izleniyor bu dizi. şuraya yazanların en az yarısı falan aynı hikayeyi söylüyor. yeaaa normalde hiç tv izlemem ama bunu izliyorum. lan sanki biz günün 10 saati tv izliyoruz dürzü. önemli maç olur, leyla ile mecnun olur, behzat ç. olur, izleriz. zaten artık eskisi gibi kimsenin bütün gün tv izlediğini düşünmüyorum. tv alışkanlıkları herkeste değişti. yani o kurduğunuz cümle çok da afilli göstermiyor sizi. yea ben tv izlemem aslında. la siktir git.iş ve aile yoğunluğu sebebiyle televizyon izleme sürelerim çok kısıtlı, o sürelerde de dizilere denk

Bosch Servisi Balçova

gelemiyorum o yüzden beğendiğim dizileri iphone atıyorum, solda, metroda işe gidip gelirken seyrediyorum. ancak her ne hikmetse yayınlandıktan bir gün sonra nete düşen nice diziye rağmen işler güçler in ikinci bölümüne ne youtube da ne de başka bir yerde ulaşmak mümkün değil. bunun bilmediğimiz bir gerekçesi mi var merak ediyorum. onun dışında yaratılan karakterlerin zenginliğiyle uzun ömürlü olmasını kafadan temenni edeceğimiz dizidir.

Beko Servisi Balçova

izlediğim ilk bölümüyle (ikinci bölümdü) beni hayal kırıklığına uğratan dizi. adamın bir adım sonra ne diyeceğini tahmin etmek hiç zor değil, şaşırtmıyor. üsküdar'a giderken gibi bir şey bekliyordum ama beni yanılttı. ''balina memeliyse nerde memesi'' esprisi çok salakça, anca sinirden gülüyorsun. ''buna kim inanır kadir inanır'' gibi bir şey, piii... spor salonunda geçen nerelisin geyiği de komik değildi. genele hitap edeceğiz diye iyice bayağı espriler yapılmış gibi geldi. tek bölümden yargılamak

Beko Servisi Balçova

istemiyorum. izleyip göreceğiz... uzun zamandır televizyon izlemiyor olmanında etkisi olabilir. sürekli televizyon izleyince her şeyi beğenme, uzun zaman izlemeyip sonra izlemeye başlayınca bir süre hiç bir şeyi beğenmeme durumu oluyor. edit.

9 Ağustos 2012 Perşembe

Siemens Servisi Çeşme

kamu calisanlarinin maaslari %5 dusurulmus. 2011'de de zam yok. issizlik %20'ye yaklasiyor. buna 13bin adet kamu calisani ilave oluyor. bu kisintilardan 2010 yilinda elde edilecek tasarruf 15milyar euro. ispanya'nın onumuzdeki 3 sene icinde odemesi gereken borc 450 milyar euro. bu ne? komik. sevgili ispanya, 2008 avrupa futbol sampiyanasini aldiniz, 2010 dunya kupasi icin de ciddi bir adaysiniz. hatta 2010 uefa kupasi sampiyonu* da sizden cikti. ve hatta 2009 avrupa basketbol

Siemens Servisi Çeşme

sampiyonu da sizsiniz. ama yine de sanirim sictiniz. satin bence o kupalari. ispanya'da hayat modern zamanlarin tragedyasi simdi. oyunun kahramani da jose luis rodriguez zapatero. son olarak; bu sene sampiyon katalunya'dan. imf ve ab, yunanistan'dan sonra yeni bir kurtarma paketinin altindan kalkamayacagini beyan etti. geriye tek ihtimal kaldi. ecb para basacak, batik ulkelerin tahvillerini alacak. gecin bunlari, olmaz o is.

Arçelik Servisi Çeşme

insanların ciddi anlamda rahat ve umursamaz olduğu memleket. bizdeki gibi işine gitmek için koşturan, onunla bununla kavga eden, gözlerinde gözbebeği yerine dolar amblemi bulunan insanlara rastlayamadım pek. adamlar yaşamayı seviyor. tabi sanırım bunun getirdiği beceriksizlik var. pratik zekaları pek gelişmemiş. bi de doğru düzgün ingilizce konuşabilenlerinin sayısı az. entel görünümlü

Arçelik Servisi Çeşme

adamın birine ismini bilmediğimiz bir irlanda barının adını sorduk madrid'te. adam bize "mouch" dedi. barın adı "mouch"...gidip baktık ve gördük ki barın adı "mouch" değil "moore's" muş. adam bu kadar telaffuz yoksunu yani. bunu bir ispanyolca öğretmeni de açıkça kabul etmişti : "ingilizceyi öğrenemiyoruz ve konuşamıyoruz". zaten ispanyolca bilmeyen birinin de oralarda gerçekten hayatın içinde olması, oradaki hayatı gerçek anlamda hissetmesi zor görünüyor.

Siemens Servisi Balçova

andalucia bölgesinin bende ayrı bir yeri vardır. granada ve malaga çok farklı yerler. hala emevi ruhunu koruyan yapılar var ve insanlar genelde çok sıcak. caddeler sokaklar farklı. hafif farklı bir castellano konuşsalar da yine de dillerini anlamak çok zor değil. burada da yapılacak şeyler cordoba, sevilla, malaga, granada gibi şehirleri gezerek tadını çıkarmaktır bu bölgenin. ayrıca ispanya'nın şu an en kalabalık bölgesi durumunda. cordoba şehri 2016 avrupa kültür başkenti seçilmiş bir de sanırım.

Siemens Servisi Balçova

önemli eserler falan var. gazpacho andalucia isimli çorbayı da deneyebilirsiniz bu bölgede. tapaslar çok ucuzdur. tapasların da memleketi burası desem yeridir. bu iki bölge hariç diğer bölgeler genelde çok fazla dikkatimi çekmedi. mesela en az sevdiğim yer madrid oldu. gece çok erken hayat bitiyor ve garip bir soğukluk var şehirde. zaragoza'nın insanları çok iyiydi mesela madrid'e çok yakın olmasına rağmen. barcelona güzeldi ama belki de 3 gün gezmek için az geldi bilmiyorum. aklımda bir sevilla bir granada kadar yer edemedi. ispanya'da çok çeşitli diller konuşuluyor. kastellano(resmi dil, madrid kökenli), katalanca(barcelona ve katalan bölgesi dili), baskça(fransa sınırındaki bask bölgesinin dili) ve galiçya(portekiz'in kuzeyindeki kelt kökenli insanların kullandığı) 4 oficial yani resmi dil olarak biliniyor. bunun dışında yerel diller de var valenciano gibi. yani türkiye'de ispanyolca öğrendim biraz gidip konuşayım derseniz sıçarsınız. anlamazsınız dediklerini. gerçi yabancı olduğunuzu görünce kastellanoya dönerler büyük olasılıkla. ama milliyetçi birine çatarsanız hele hele katalan milliyetçisine size ısrarla katalanca cevap verebilir. hee hee diye diye uzaklaşmak zorunda kalabilirsiniz.

Bosch Servisi Balçova

yaklaşık beş aydır yaşadığım ve yaklaşık iki hafta sonra türkiye'ye döneceğim ülke. burada kaldığım zaman içerisinde galicia bölgesi hariç hemen hemen her yerini gidip gördüm az da olsa. ben comunidad valenciana bölgesinde yaşadım, yaşıyorum. açıkçası buranın halkı gayet iyi diğer bölgelere oranla. daha kibar ve nazikler. bunu madrid tarafında çok fazla görmedim. trafikte özellikle çok sakinler. diyelim yayasınız sizi 100 metre ilerden görüp frene basarlar ve beklerler karşıdan karşıya geçmenizi. ya da araba kullanıyosunuz farketmediniz yeşil yandığını. hiçbir şekilde korna

Bosch Servisi Balçova

çalmazlar. beklerler. normal yaşamlarında da böyleler. valenciano kullanmaları biraz dezavantaj yaratıyor. çünkü kelimeler falan genelde benzese de konuşmalarını anlayamıyorsunuz. özellikle yaşlılar ısrarla valenciano konuşabilirler. ev sahiplerine falan dikkat etmek lazım. bu bölgede başlıca iller valencia ve alicante. castellon'a pek yolum düşmedi ama orası da kendi halinde biryermiş diye duymuştum. valencia ve alicante'nin sahilleri harikadır. benidorm denilen alicanteye bağlı bir ilçe var ve türkiye'deki bodrum'un karşlığı diyebiliriz. paella diye bişey duymuşsanız anavatanı yine bu bölgedir.

Bosch Servisi Narlıdere

issizlik nedeniyle genclerinin diger avrupa birligi ulkelerine sefere cikmasiyla beni dusundurmus ulke. bazen boyle somut ornekleri gorunce avrupa birliginin insanlar icin ne kadar buyuk bir avantaja donusebildigini goruyorum. tamam, kimse evinden ulkesinden ayrilmak istemez, ama mecbur kalsa bile ayrilamamak (veya cok zor ayrilmak) da az degil. londra olur berlin olur, dublin vs. bir iki sene gideyim orada is bulursam orada calisayim diyor ve gidiyor adam. bizim icin hic olmayan bir secenek, coktan secmeli bir sinavda adamin bize verilmeyen bir sikki var. verilmeyen de demek dogru degil, ama girmeyeyim simdi o konuya. adamin ulkesinde benimkinden fazla issizlik varsa, gidip is arayabilecegi bambaska 10 ulke de dibinde hazir duruyor.

Bosch Servisi Narlıdere

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Siemens Servisi Çeşme

resmi facebook sayfasından türkçe olarak 19 mayıs'ı kutluyorlar, ama bir şartla tabi. durum güncellemesini "herkese açık" yapmıyorlar. konum ya da dil kısıtlaması getiriyorlar. yani "özel"paylaşıyorlar. sayfayı beğenen 28 milyon kişi değil, sadece türkler ya da türkçe bilenler görüyor. bunu da büyük ihtimal sayfanın türkiye ya da ortadoğu sorumlusu yapıyor. iyi mi kötü mü karar veremedim. bayern münihli lothar matthäus yerde kıvranırken real madridli juan gómez

Siemens Servisi Çeşme

gonzález gelsin önce adamın sırtına, sonra da suratına bassın; bir diğer franco eniği de olay devam ederken hala yerdeki lothar matthäus'ün dizini ezsin. bu kadar büyüksünüz işte, francisco franco'nun takımı...hem futbol ve hem de basketbolda, avrupa'nın 1 numaralı kupasını en çok kazanan kulüp. başka şekilde tanımlanamaz herhalde. edit - lan bi bilgi verdik, sevgili katalanlar hemen üşüşmüşler. tamam, basketbolda 17 sene, futbolda 10 senedir avrupa şampiyonu olamıyor real madrid. eee??? hala, iki branşta da, avrupa'nın en başarılı kulübünün real madrid olduğu gerçeği değişti mi peki??

Beko Servisi Çeşme

121 gol atıp, 32 gol yiyerek 89 averaj ve 100 puanla ligi bitirmiş takım. adamlar az daha kassaymış, 100 averaj yapacaklarmış. şampiyonluk kutlamalarını gördükten sonra, bizde neden bu şekilde olmuyor/olamıyor diye hayıflanmayan yoktur heralde. bu sene benim gibi kendini tutanlara ziyadesiyle zevk vermiş takımdır. tarihler ağustos ayının sonunu gösterdiğinde şunu yazmıştım. (bkz: #25149586) o takım o kalenin bir yerine koymayı bırakın yeryüzünde hiçbir takımın başaramayacağı bir gol oranı yakaladı. bunu sıkıcı paslaşmalarla zaten yapamazsınız. real bunu denemedi bile. kaleyi uzaydan görse uzaydan vurdu. karşılığını da aldı. şl yarı finali tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı. özellikle bernabeu da oynanan maç bizim tam anlamıyla bu senenin en büyük yıkımıydı. iyi oynaması umurumda bile değil. kaleye şut attığı sürece reali izlemeye devam ederim. felsefem halen aynı. orada bir kale varsa onun bir yerine koy. gol anca öyle olur.

Beko Servisi Çeşme

Arçelik Servisi Çeşme

kendimi bildim bileli sempati duyduğum (aslında deli gibi desteklediğim) takım. beşiktaş kazanmış gibi sevimiyorum her galibiyetinde. son zamanlarda ntv spor 'un pazarlamalarıyla herkes barcelona veya real madrid'ten birini tutuyor olsa da benim için ayrıdır her zaman. 2011-2012 sezonunda la liga şampiyonu olmuştur. 10 numarası mesut özil'dir. sezonu 100 puan ve 121 golle tamamlamıştır.

Arçelik Servisi Çeşme

Bosch Servisi Balçova

şampiyonluk kutlamaları sırasında beni gaza getirip 'acaba camdan eflatuuun diye bağırsam biri de çıkıp bana beyaz der mi?' diye sordurtmuş, hem oyun stiline ,hem oyuncularına teker teker hayran olduğum, galibiyetinden sonra 7 numaralı formamı giyip sokaklara çıktığım efsane klüp. 5 mayıs 2012 granada real madrid maçını kazanamazsa 2011-2012 sezonunda 100 puanı göremeyecek. lan bi yenin de görelim şu 100 puanı yavv. vay monako dile kolay 100 puan.

Bosch Servisi Balçova

Bosch Servisi Çiğli

elinde bulunan kemik kadroyu koruyup, üstüne bir de alternatifler alınırsa gelecek sezon bu kadar zorlanmadan bitirir işi. mourinho hali hazırda barcelona'yı çözmüş durumda. onun dışında her an skor değiştirebilecek ronaldo'nuz var. marcelo, mesut, di maria gibi hızlı ve piyangodan çıkan higuain var. adama kötü filan dedik ama ortalama 25 gol çok şey demek. barcelona hala david villa'nın acısını çekiyor. eğer söylentiler doğru çıkarsa ve bu takıma ibrahimovic gelirse dünya futbolunun gördüğü en öldürücü hücum hattı kurulmuş olur. şampiyonluk yakıştı. helal olsun aslanlara. *

Bosch Servisi Çiğli

7 Ağustos 2012 Salı

Siemens Servisi Çeşme

ayağındaki topu kolay kolay kaptırmayan, kaptırdığı zaman ise skor ve dakika ne olursa olsun o topa en yakın 2-3 futbolcunun rakibe anında baskı yaptığı, çoğunluğunu altyapıdan gelen futbolcuların oluşturduğu takımdır. aslında hepimizin taraftarı olduğumuz takımdan hayal ettiğimiz topu oynamaktadırlar. bazılarına sıkıcı gelse de ben izlemeye bayılıyorum. ha şöyle biraz bozan zorlayan bir rakip olunca izlemesi daha zevkli oluyor ama netice fazla değişmiyor. gerçekten iyi pas yapabilen bir takım. bu takımı pas yaparken izlemesi ayrı bir heyecan, ayrı bir zevk. sıkılanları anlamıyorum.

Siemens Servisi Çeşme

ben çok keyif alıyorum bu takımı pas yaparken izlemekten. özellikle de rakibin yarı sahasında yaptıkları paslaşmalardan. sürekli bir heyecan, acaba kaptıracaklar mı, acaba rakip topu kapıp atağa mı kalkacak diye. milimetrik paslaşmalar yapıyorlar. her an kaptırabilirmiş gibi paslaşıyorlar, ama hiç bir zaman kaptırmıyorlar. rakibin içinde paslaşıyorlar. oyunun tek hakimleri. rakip sadece şansı dönerse atağa çıkabiliyor bu takıma karşı. topun tek sahibi bu takım. tek bir atak yönü oluyor maçlarında. birde geçende real madrid'i izledim. onlarda artık paslı oynamaya çalışıyorlar, ama yapamiyorlar. 5 pas yapıyorlar, 6. cısı rakipte. defanstan paslaşarak çıkmaya çalışıyorlar, topu kaptırıp saçmalıyorlar. allah'tan casillas var da topu çıkarıyor. ronaldo pas yapmayı zaten bilmiyor. tek bildiği boş alanda allah ne verdiyse koşmak ve allah ne verdiyse kaleye vurmak. yetenekli oyuncu fakat kendine yetenekli bireysel topcu. adam akıllı paslar veren bi kaka var takımda, oda tek başına bi fayda sağlayamıyor paslaşmada.

Beko Servisi Balçova

bu takımın futbolundan, oyunundan "artık sıktı abi ya, zevk vermiyor oynadıkları futbol" diyenler gitsin konyaspor'un maçlarını izlesin. üç tane üst üste pas yapmaktan aciz futbolcular, 8 ön liberolu futbol, devamlı duran bir oyun daha çok zevk veriyor herhalde bu insanlara. günümüzde başarılarının sırrını total futbol a bağlayanlara katılmıyorum. ben bu total futbol la barcelona' nın altıncı bitirdiği sezonları da hatırlıyorum. bu başarı ne klüp kültürüne, ne de teknik direktöre aittir. yüzyılın belkide en iyi

Beko Servisi Balçova

takımıyla karşı karşıyayız. düşünün ki dünya kupası sahibi ispanya kadrosunu alıyorsunuz. en zayıf yerleri kanatları, siz de bir kanada messi diğerine pedro' yu koyuyorsunuz. sergio ramos' u alamadınız ama yerine daniel alves' i alıyorsunuz. kalenizde bence dünya kupasında ilk onbiri casillas' dan daha çok haketmiş valdes var. (casillas kupada çılgın attı orası ayrı.) demek istediğim elinizde dünya karması varken, başarıya başka faktörleride yamalamaya çalışmak haksızlık gibime geliyor.

Beko Servisi Çiğli

bir dönem düşünün michael schumacher ve ferrari. nasılsa michael schumacher birinci olacak ferrari o ateş kırmızısı markalar şampiyonu olacaktı. bir dönem düşünün michael jordan ve chicago bulls. nasılsa michael jordan sazı eline alacak havada asılı kalmaya devam edecekti ve kırmızı boğalar holaaa diyecekti. ve bir dönem düşünün barcelona ve messi. nasılsa messi sazı eline alıyor yandaşlarıyla uçup gidiyor. söylenecek çok şey yok aslında hepsi kendi dallarında bir döneme

Beko Servisi Çiğli

damgalarını vuruyorlar. şimdi sonunu bağlayacaktım ama hak geçer hepsinin kendi döneminde rakipleri vardı. mclaren mercedes ve mika hakkinen. yürek ağızda ha geçti ha geçecek finli. utah jazz ve postacı karl malone. aha da pulu verecek ellerine yollayacak heyecanı. real madrid ve sayılabilecek birçok futbolcu günümüzde ise cristiano ronaldo dos santos aveiro. jose mourinho yine nasıl yapacak, ronaldo hangi artistik hareketi çakacak bekler olduk. evet hepsi için ortak görüş şu onlar yüzünden oynadıkları, yarıştıkları şeyler artık izlenmez oldu. açın tek tek başlıklarını okuyun. hepsi için inanılmaz övgüler dizilmiş ki sonuna kadar hak ediyorlar. darbe döneminin çocuğu olmaktan hiç hoşlanmazdım ama darbe dönemi çocuğu olmamın ilk defa bir farklılığını hissediyorum. hangi dönemin çocuğu bu kadar farklı dallarda bunca heyecanı yaşadı bilmiyorum. neyse konu çok dağılmasın; işin özü açın başlıklarını hepsi için denen şu bunlar işlerini yaparken biz orgazm hazlarına sürüklendik/sürükleniyoruz ve iyi ki onlar var diyebiliyorum kendi adıma. not: maradona' yı da televizyonda izleme şansına erişenlerdenim metin ali feyyaz' ı da. son olarak bu sene ki beşiktaşı da gördüm. evet şanslı nesildenim.

izmir Beko Servisi

2010-2011 sezonundaki barcelona öyle bir takımdır ki çok da iyi oynamadığı, o kadar da tat vermediği maçları 3-0, 4-1 gibi skorlarla kazanmaktadır. taciz tecavüz geyikleriyle alakasız bir şekilde şunu söylemek isterim ki barça'nın maçlarını izlemek ile porno izlemek hemen hemen aynı mantık

izmir Beko Servisi

üzerine oturmaya başlamış durumda. ikisinin de sonunda ne olacağı belli, ama yine de izleniyor işte. barça'nın maçlarını izlemenin daha zevkli olduğunu da ekleyelim tabi. zöge: tamam la tamam, siz porno izlemek daha zevkli diyorsanız bana ne, öyle olsun.artık takip etmeyi bıraktığım, insanı sıkacak şekilde mükemmel oynayan ve hep yenen futbol takımı. insan arada bir sırf heyecan olsun diye yenilir kardeşim. ama yok nerde.. illa yeneceksiniz. artık real madrid'i takip edeceğim.

Bosch Servisi Çeşme

hala bir forvet ile görüşmüyor olmasını mourinho'nun malesef ki egosuna bağlıyorum. di maria, coentrao (yanlış yazdım nabim), benzema (hadi bu daha önceden gelmişti) gibi tiplerle uğraşacağına; gareth bale ve carlos tevez'i alıp ronaldo'yu da sağ çizgiye çeker ve en azından barcelona ile aşık atabilecek bir kadro kurmuş olurlardı. kusura bakmasınlar ama benzema ile gol arayan, di maria ile organizasyon yapmaya çalışan, ortasahasını khedira'ya lass diarra'ya bırakan, pepe ile falan da defans kurmaya uğraşan bir takım anca barcelona'nın oyuncağı olur. başında mourinho da olsa,

Bosch Servisi Çeşme

mesih de olsa bu iş değişmez. anlaşılan fenerbahçe tarafından bütün maçlarda tokatlanmasına rağmen şampiyon olan galatasaray gibi bi sezon (sanıyorum 2005-2006 sezonu) geçirecekler. sen barcelona tarafından taşak oğlanı muamelesi gör ondan sonra şampiyonum diye ortalarda gezin. üstü açık otobüslerde şampanyalar patlat, madrid turu at. durum bu. hoş, böyle bi şampiyonluğu hazmedecek madridli sayısı da oldukça fazla :)

Beko Servisi Çeşme

ülkemiz sınırları dahilinde desteklenmesine anlam veremediğim vasat takım. bu takımı destekleyen bir arkadaşla yaptığım konuşmayı aynen aktarıyorum; eleman: aga ben acayip real fanıyım öyle böyle değil adamlar efsane top oynuyo ben: e real efsane oynuyo barca armut mu topluyo her maç real'i üzüyo adamlar amın oğlu seni eleman: bi de ronaldo var tabi ben: karnını ronaldo mu doyuruyo sikik? elaman: yok abi öyle deme kralın takımı real madrid kralın ben: ananı kral mı sikti sorması

Beko Servisi Çeşme

ayıp güzel kardeşim ne bu kraldan çok kralcılık göt yalamayı bari sınır dışına taşımayın kralın adını söyle lan hadi ezik madem kralın takımı? elaman: ne bileyim panpa sakin ol ben: sakin olamam bünyamin sakin olamam hem sen niye bana karşı bu kadar kibarsın deminden beri ne anan kaldı ne bacın sen bana tek küfür etmedin hep saygılı kaldın am feryadı seni eleman: abi ben gerçek değilim kafanın içindeyim aslında tyler durden hesabı hemen bakma ama patron dahil tüm holding sana bakıyo şuan yarrağı yedin kısaca.

Arçelik Servisi Çeşme

barcelona'nın ilk 11'inde oynayabilecek kapasitede 3 futbolcuya sahip takım; c.ronaldo, m.özil ve casillas. geri kalan hiçbiri barcelona'da ilk 11'e giremez. buna karşılık barcelona'da oynayan d.villa, messi, xavi, iniesta, d.alves, puyol, pique ve fabregas rahatlıkla real madrid'in ilk 11'inde forma giyebilirler. görüldüğü gibi 8'e 3 bariz bir kadro üstünlüğü var. buna bir de barcelona'nın muhteşem

Arçelik Servisi Çeşme

takım oyununu kattığımızda ortada ne mourinho'nun taktikleri, ne real madrid'in fizik gücü ve çirkefliği ne de başka bir şey kalıyor; sadece her şeyi açık ve net bir şekilde ortaya koyan skorlar..madrid taraftarları takımlarının başında jose mourinho'nun olduğundan memnun durumdalar. sezon sonunda şampiyon olacaklarının inancı tam. keza dünkü derbide son dakikalara doğru madrid 3-1 mağluptur ve coşkulu madrid taraftarının ağzından çıkan tezahürat...''joseee mourinhoooo''. (nokta) el clasico maçlarında beni kararsızlığa düşürecek takımdır. yıllar yılı barcelona diyip durduk, şimdi nuri'yi hamit'i ve ne kadar alman pasaportlu olsa da mesut'u real madrid formasıyla aralarında türkçe konuşurken görmek messi'yi unutturmaya yetecek sanırım.

Beko Servisi Güzelbahçe

barcelona karşısında gs-fb derbisi gibi psikolojik baskıyla oynuyor. açık ve net hissediliyor bu. yalnız son gs-fb derbideki galatasaray gibi galibiyete yatkın ortam oluşmuştu onlar için. sorun bence diğer maçlardaki gibi, galibiyeti getiren önde baskı kurmamalarındaydı. sonuçta karşında barca var boru değil, ama kendi oyunundan bu kadar çok taviz vereceklerini de ummuyordum. işte o zaman 3 gol yesen de en az 3 tane de senin atma şansın vardı. önceden belirteyim, real madrid taraftarıyım. evet sempatizanı değil her maçını izleyen taraftarı. zidane'dan itibaren önemli

Beko Servisi Güzelbahçe

maçlarını izlerdim. mesut'un geldiği sezon bi bakalım ne yapacak derken takımı benimsedim ve her maçını izler oldum. herneyse konuya dönelim. ergence davranmaya gerek yok. siktik soktuk, kocası geldi falan fistan. her şeyden önce futbol müsabakası lan bu, anamızı bacımızı savunur gibi savunacak değiliz. mantık önemli. messi de ronaldo da sizin kadar istemiyordur en iyisi yapılmak. oyun içinde etkinlik konusunda birbirinden uzak performans göstermediler. o yüzden iki kişiyi ele almak yerine takımı ele almak daha sağlıklı sonuç verir. dediğimiz gibi psikolojik olarak barcelona madridden üstün. ilk golü barcelona atsaydı kimse madrid'in 3-1 alabilecek ihtimalini yüksek tutmazdı. durum tam tersi olunca 'barcelona 2 tane sıkıştırır şimdi' diyebiliyor. madrid çok ve aynı zaman da ağır fauller yaptıkça iki taraf da bunu daha çok kabulleniyor. hadi ramos, marcelo falan iyi de pepe denen ibnenin takımdan uzaklaştırılması lazım. hiç olmadı barcelonaya karşı kesinlikle oynatılmaması lazım. sertliği severim, hele el clasico gibi rekabetli maçta ama şu güzel ortamı bozarak bokunu çıkartıyor bu adam. bundan ziyade mesut'un yanına eküri lazım. xabi alonso iyidir hoştur ama sadece uzun pas atabiliyor. onun da hakkını veriyor ama şöyle araya bırakayım, bir pasla 2 kişiyi oyundan düşüreyim falan yok. khedira ve lass da bu yetenekten yoksun. belki nuri bu sorunu halleder ama milliyetçi damarım objektif düşünmemi engelliyor olabilir. barcelona'dan 3 puan öndedir şu an. bu durumda o takımdan daha iyi sonuçlar alıyor demek. "sikko takımlara 4 sallamak kolay, gel de barça'ya at" diyen güruh var ki evlere şenlik. aslında hiç tartışmak istemiyorum bunu diyenlerle ama barcelona öyle ya da böyle diğer 19 takımdan biri. sağlıklı bir taraftar her maçın 3 puan değerinde olduğunun farkındadır. kaldı ki diğer takımlara karşı madrid daha kolay galibiyet alıyor sanki. el clasico yenmenin ayrı haz'ı illa ki olacak ama şuur kaybetmek de ayrı bir olay. barcelona hala daha bir 'takım'. her bölgesinde çekip çeviren adamları var. real madridde ise orta saha, ki hücum ile defans'i bağlayan önemli bölge, diğer bölgelere göre hala vasat. en azından geçen sezona göre ilerleme kaydedildi. yine barcelona ve real madrid'in ilk iki olacağı dışında nasıl gelişeceğini kestiremiyorum. bu lig'in tek heyecanı da bu zaten. toparlayalım. madrid'im çok iyi ama daha gelişme kaydedebileceği yerleri var. bunları da barcelona, milan, chelsea gibi iyi takımlar yüzümüze vurur. inşallah şampiyonlar liginde de ağır toplarla karşılaşırız ki bu açıkları görüp, öğrenip, kapatmaya çalışalım. barcelona'yı hakkıyla kazandığı için tebrik ederiz. evet, hâlâ hala madrid!

Beko Servisi Bornova

nefretimden adını anmak istemediğim şu an ligin ikinci sırasında baş harfi b olan takım gibi futbolun f'sinden çakmayan her ergen kızın dilinde olan bir takım değildir. gelip geçici bir moda değildir. taraftarları bu takımı moda diye tutmaz. aldığı galibiyetler için tutmaz. real madrid adı lazım olmayan takıma yenildiğinde taraftar kaybetmez. döndürmez. işte o takımla en büyük farkları budur. real

Beko Servisi Bornova

madrid geçici bir moda değil kalıcı ve tarihli bir efsanedir. bunun için iki takımın müzelerini ve tarihini karşılaştırmak yeter bile. oyuncuları tiyatrodan anlamaz. maç sırasında yüzüne top gelip burnu kanayan taraftarın yanına gidip buz tedavisi yapacak kadar duygusal ve merhametlidir futbolcuları. adı lazım olmayan takım gibi top taca çıkarken taraftarın üstüne topa abanacak kadar çirkef değildirler. dedim ya efsane olmak için başarı yetmez diye. efsane olmak galibiyetler, onurlu oyuncular ve her şeye rağmen sadık kalabilecek taraftarlar edinebilmektir. hala madrid !

2 Ağustos 2012 Perşembe

Buca Siemens Servisi

orhan tekelioğlu'nun ilıcalı hakkında birçok tespitinin yer aldığı yazının en iyi bölümü şurası kanımca: ...“köşeyi dönmek” için her şeyi deneyen, tırmalayan, apolitikleşen bir ülkede medyanın faziletlerini çok doğru okuyabilen genç bir adam. yoksa kolay mıdır öyle elinde mikrofon, dilinde sultanahmet ingilizcesi, bermuda şort, ayakta tokyo terlik, dünyanın plajlarını dolaşıp durmak, plajda güneşlenen kadınlara manasız sorular sormak, cevapları erkeklerin anlayacağı bir dile çevirmek nasıl bir “firarsa” memleketin tüm erkeklerini ekranlara kilitliyordu bu “gezelim-plajda-bikinili-kadınlar-görelim” programı! her şeyin “efsane” ilan edildiği bu pespaye medya çağında müthiş bir program gibi söz ediyorlar şimdi o programdan.." seyretmeseniz bile akraba, misafir vb. sebeplerden dolayı programlarına

Buca Siemens Servisi

maruz kalınan kişi. var mısın yok musun nümayişinden devamlı ve azalmayan bir tepki ile kurtulabildim lakin survivor'ı baya baya seyretmişim bu sebeplerden. bir de şu firar programı ile ilgili bir şey söyliyeceğim program bitmiş miydi neydi kameramanla beraber olan kamera arkası gibi komik görüntüleri gösteriyorlardı bir yerlerde. şöyle bir olay oldu; yurtdışı sahil büyük ihtimal okyanus kıyısı. acun önde, arkada sahil boyu yol, ileride ağaçlar içinde bir kalenin duvarları. acun başlıyor; .... yerdeyiz, doğa harikası, bla bla bla, arkada görünen kale buranın korsanlara, düşmanlara savunması için yapılan bir yapı. sahne değişiyor, kaleye gitmişler ama kale kale değil otel. adamlar otel yapıp cepheyi kale duvarı yapmışlar. acun kameramana: "-ee burası otelmiş" yani olayı bu arkadaşın. bunu da tv göstermekten gocunmuyor üstelik, niye? kim ne diyecek ki? bütün acun programlarını bunu bilerek gerisini tahmin ederek izleyin ya da izlemeyin ben öyle yapıyorum.

Bayraklı Beko Servisi | 444 1 494

ekşisözlük'te programlarını izlemediklerini iddia eden, hep 'şöyle bir' bakarken programları hakkında tespit yapabilen yazarlar olduğunu bize ispat eden yapımcı. ben de çok samimi bulmuyorum açıkçası adamı ama ulan arkadaş hepiniz mi kanalları geçerken rastlıyorsunuz. nedir bu acun'un programlarıyla işim olmaz tripleri? izliyorsunuz, izliyoruz işte bal gibi. duygu sömürüsü ustası.yardım edeceğin çocuğu saatlerce stüdyoda ailesiyle beraber bütün türkiye'ye afişe etmenin anlamı nedir biri bana söylesin.alın buna yardım edin deyip halktan para mı toplandı sms mi atıldı ? ben bu bahsettiğim var mısın yok musun programını izleyemedim sinirlerim ayağa kalktığı

Bayraklı Beko Servisi | 444 1 494

için,dayanamadım. bir yardım yapılacaksa gizliden gizliye, kimseye fark ettirmeden yapması gerektiğinin farkında değil*. yüzü, kolu yanmış gariban kızın üzerinden acıtasyon yaparak reyting kasıyo. amacın yardımsa manken kıza vereceğin parayı direk kıza vereydin.. bunun üstünden para kazanmaya çalışmasaydın.. acıtasyonla reytingi anca cahil cühela sürüsünü etkileyerek alabileceğini bildiğinden, ekşi'de yazan gerçekleri okumak baya zoruna gidiyor, hırslanıyor falan:) ayrıca kendisine puro içerken entry girmek çok eğlenceli..

Bayraklı Beko Servisi | 444 1 494

bu noktadan sonra gelse, dese ki " ya ascartiacığım, benim aklımda yeni bir proje var. gelip senin hayatını çekeceğiz ve bunu 14 hafta sürecek ve prime timeda yayınlanacak bir reality showa dönüştüreceğiz." dese "eyvallah abim" derim. artık öyle bir şeye inandım ki, bu adam neye el atsa spektaküler oluyor arkadaş**. o, beni bile sıkıntıdan boğan hayatımdan eminim ki acun bey bir "truman show" yaratır. ha, evet arkadaşlarımla beni karşı karşıya getirip kavga ettirebilir veya ailem ile ilgili hiç bilmediğim über trajik bir şeyi öğrenebilirim ama eminim ki 14 hafta boyunca kendini izlettirir o program ve başlığının altına tonlarca entry girdirir. eğer türk medya dünyasına star wars evreni dersek, sen de o evrenin palpatine'isin acun bey, gel beni de sithin yap, anakin'in yap, darth vader'in yap.

Bayraklı Beko Servisi | 444 1 494

gereksiz bir adam. yalnız beni ilgilendiren adamın gereksizliği değil de bulunduğu yeri hazmedememiş ve olması gerekenden fazla ünlü olmuş her popüler kültür atığı gibi çıkıp kimliğini gizliyorlar eleştirisini tekrarlaması. buyur ben kendi ad soyad kombinasyonumu kullanıyorum senin boşuna oksijen tükettiğini söylerken, ne değişmiş oldu; hala fuzuli bir adamsın. hayır hiç mi özgün bir fikrin yok çocuğum senin, hiç mi zihninle düşünüp düşündüğünü cümlelere dökme yetin gelişmedi bunca yıllık televizyonculuk hayatında. biri anamıza küfreder onu kerteriz alan bir başkası gelir yok kudurmuş köpek der; kimsiniz lan siz, ne gibi bir faydanız olmuş bu topluma anlatın biraz da onu dinleyelim.

Bayraklı Beko Servisi | 444 1 494